30 Mart 2012 Cuma

bernardo yemek takımları

köprü altlarında acayip enstrümanlarla ve çok güzel kafalarıyla doğanın gerçek sesini arayan, bu günün müziğinin dört tane kalıptan başka bir şey olmadığını bilen sözlük yazarını sahneye çıkarıp, cahil kafasıyla çalması çok zor sandığı şarkıları o garip dediği aletten duyunca şaşıran ama şaşkınlığı kadar aşağılamayı da o adamın saçına başına baktığı alaycı gözlerine eşlik eden ruh hastası karga sesli demir dizlikli kalıcı pop insanlarına yüzüme bakma cesareti veren ne? peki eleştiriyi burnu büyüklük addedip kolaysa sen yap deyince her şey düzelecek, birden havalanacağız sanan insanlarla dolu yarım yamalak bir ülkede bahsi geçen insanların karikatürünü çizince çok sevilen insanların bu kadar sevilmesini sağlayan ne? bernardo yemek takımları yaptığı müziğin sadece tek bir notasıyla sınır boyunda bir kasaturanın altında son nefesini vermekte olan bir adamın kulağını okşayarak son damla gözyaşına çocukları için bir umut yerleştirebileceğinin farkında olmadan, şıkırtılı restoranlarda kadrolu kodamanların kulağına ağzıyla ossuran bir sürü yeteneksizle beni uykularımda uğraştıran ne? saray müziğini sarayda padişah huzurunda icra eden, herkesin tanıdığı müzisyen sayısı bir elin parmağı kadarken, baş kaldırısını şiirine müziğine taşıyan adamların hala unutulmadığı gerçeğini göz ardı edip iktidar paralarıyla konserlere çıkan, şehirlere sesleriyle bombalar yağdıran bu adamları zorla bana dinleten ne?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder