star wars'ın klasik üçlemesi elden geçmiş, eklenen sahnelerle yeniden sinemalarda gösterilmiş ve yeni üçlemenin ilk filmi olan "the phantom menace" vizyona nihayet girmiştir. o sıralar can dostla birlikte istanbul'da oturulduğundan beyoğlu'nda bir sinemadan (aklımda yanlış kalmadıysa emek sineması'ndan) biletler bir gün öncesinden alınmış, "hasan, gel bak çok güzel olacak. efsane dönüyor efsaneee!.." nidalarıyla can dost da yanıma alınmış ve mesai sonrası ilk seans olan 19.00'a gidilmiştir.
salon hınca hınç dolu, heyecan dorukta. hatta star wars yazısı belirir belirmez alkışlar duyuluyor, öyle bir ortam.
ilk sahneden itibaren dalıp gidiyorum, gözlerim iri iri açılmış, koltukta öne eğilmiş, arada sırada "sessiz nidalar" koyvererek izliyorum filmi. ilk yarının sonuna yaklaşırken omuzumda bir ağırlık duyuyorum. kimbilir ne kadar zamandır var ama ben yeni hissediyorum. dönüp bakmaya çalışınca hasan'ın saçlarına değiyor yüzüm. omzumu yastık yapmış, hafif perdeden horlayarak uyuyor. sevsem mi dövsem mi ikileminde kalıyorum. ara başlıyor. "içim geçmiş..." diye kaldırıyor kafasını. "ya güzelim, sana da ayıp oldu. nasıl, film güzel mi?" diyor. ikinci yarıda bir süre uyanık kalıyor, sonra "ya kitarobitciğim, ben gene şöyle omzuna kafamı koysam azıcık?" deyip gene uykuya dalıyor.
klasik musîki dinleyen, ağırbaşlı, bilimkurgu ya da fantastik filmlerle hiiiç ilgisi olmayan can dostum, sırf benim heyecanıma ortak olmak için geliyor ama dayanamıyor, n'apsın?!? haftanın yorgunluğu üzerinde zaten ama o beni kırmamak için geliyor yine de. canım içi o benim!..
Avcılar Baymak Servisi
Avcılar Baymak Servisi
Avcılar Baymak Servisi
Avcılar Baymak Servisi
Avcılar Baymak Servisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder