şimdi, hepimiz finalin son on beş dakikasında şule'nin berna'nın katili olduğunu anladık amirimin şule hakkında hatırladıklarıyla ve bu şekilde düşünülmesinin tek sebebi de o mezarlığa gelmeden önce ercüment'in söyledikleri. onun dışında şule'nin katil olduğunu gösteren somut bir delil yok. yapılan flashback'te gördüğümüz iki sahne var, biri ercünün şule'yi şantajla tehdit etmesi ve onu emri altına alması, ikincisi berna'nın intihar ettiği gece şule'nin de orada olması ama bu ikisi de "berna'yı şule itti!" demeye yeterli değil.
görüntülere gelmeden önce vurgulamak istediğim bir husus var. şule, ercü tarafından kaçırıldıktan (!) sonra depresyona girmişti, daha sonra aç karnına yüksek doz ilaç içip behzat tarafından hastaneye son anda yetiştirilmişti. bütün bunlar sırasında behzat'ın şule için ne kadar endişelendiğini , şule'nin behzat'la nasıl bir duygusal bağ kurduğunu gördük - ki zaten babasıymış kızın - ayrıca fena halde yamulmuyorsam bu olayların çok daha öncesinde berna'nın itilişini (!) de izledik. hastane çıkışında behzat ile şule'nin tartıştığı sahnede şule behzat'a "merak etme intihar etmem!"deyip gözyaşlarına boğulmuştu hatırlarsınız. şu an gelinen noktada şule o gece oradaydı, bu kesin. eğer berna'nın intihar ettiğini bilmese bu cümle oldukça havada kalıyor çünkü final sahnesinde de izledik ki her bir sözden ilmek ilmek işlenmiş senaryo ortaya çıkıyor. orada o cümleyi kurmuş olmasının sebebi, kendini behzat'ın kızı yerine koyup babasını berna gibi yarı yolda bırakmayacağı düşüncesi olması çok büyük bir ihtimal.
e o zaman görüntüler ne iş denecek olursa, ilk görüntülerin montajlandığı savcı'nın inceletmesinden sonra ortaya çıktı, ikincisindeyse bir inceleme yapılmadı. dolayısıyla ikinci görüntülerde de montaj ihtimali yüksek diye düşünüyorum. bu arada, görüntüleri alan memduh başkan, profili cafe'nin çalışanının söyledikleriyle bire bir tutuyor: sakallı, şişman. hafif kel dedi mi hatırlamıyorum ama sonuçta başgan için sırma saçlı da diyemeyeceğim doğrusu. kaldı ki, şule'nin kayıpları oynadığı zaman teras bar'da takılması da ercü'nün işi, behzat'ın o balkon demirlerinde durup etrafa bakacağını çok iyi biliyordu (nasıl biliyorsa p.ç) neyse, şule ve görüntüleri bağlayacak olursak, daha önce de dendiği gibi bir şekilde şule'nin net çıktığı bir görüntü daha olabilir, şule itmemiş olsa bile (ki görüntülerde atan kişinin bambaşka biri olduğu söyleniyor) daha öncesinde yaşananlardan dolayı intihar'ın bir şekilde sebebi olmuş olabilir, mesela berna'yı bulup gerçekleri bir bir anlatmış olabilir. ama öyle olsa bile bunun planlanmamış bir şey olduğunu zannediyorum ; çünkü öncesinde ortak hiçbir arkadaşları yok, daha doğru arkadaş gruplarında birlikte çekilmiş oldukları hiçbir fotoğraf yok, yani daha öncesindeki bir cinayette olduğu gibi "üvey kardeşini gizlice takip edip, arkadaş olup, sonra da öldürmek" gibi bir durumun olasılığı oldukça düşük.
bu arada şule'nin behzat ile birlikte geçirdiği süre zarfınca onunla baba-kız gibi olduğunu ve de babasına özendiğini "hadi beni de cinayetlere götür, birlikte çözelim" diyerek ifade ettiğini farkettim. ki bu da son zamanlardaki depresif tavrını açıklamaya yardımcı olabilir. o gece her ne olduysa - ittiyse ya da intihar etmesine sebep olduysa - bundan dolayı içinde birazcık da olsa bir pişmanlık var ve kişilik bölünmesi sebebiyle -şule, jale, berna- o an içindeki hangi kişiliğe yakınsa - ki intikamcı kişilikten saçları maviye boyattığından itibaren tamamen uzaklaştı - ona göre bir ruh haline bürünüyor. a aklıma gelmişken, doğum günü muhabbeti'nin çıktığı telefon konuşması büyük ihtimalle ercü ile yapılmıştı.
gelelim memduh başgan(r.i.p.)'a: ağır abi'nin bu konuda ikili oynamış olabileceğini düşünüyorum ama %78* bir ihtimalle başgan rahmetlik oldu. olmamış olsa bile ercü'den bi şekilde kaybettiği kanı alacaktır.
kan demişken, behzat'ın evinde öldürdüğün adamı behzat'a kakalamaya çalışarak halt ettin ercü, bok ye. o tekin beyi içeri alırken çıkan kapı kolu bir şekilde behzat'ın suçsuzluğunu kanıtlayabilir. anlayamadığım nokta, tekin'in cesedindeki mermi ya da evdeki kovanı bulunmazsa o merminin amirimin silahından çıktığı kanıtlanamaz. adamın kaç gündür evine uğradığı yok (uğrasa bile ikinci sezon göstereceklerdir) tutup odasına "aha tekini öldüren silah, üstünde de behzat'ın parmak izi var" diye silah koyuyorsunuz. eğer olur da silah ercünün parmak izleri behzat'ın çıkarsa çocuğunu keserim*. ilk sahnede zoom yapılan kan'a gelince, çamaşır suyu ile bir güzel silindiğinde dna mna kalmaz, mna koyar. kullanılmadıysa bile o leke o koltuktan nasıl çıkıcak?
Bağcılar Baymak Servisi
Bağcılar Baymak Servisi
Bağcılar Baymak Servisi
Bağcılar Baymak Servisi
Bağcılar Baymak Servisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder