eger siddetin temeli alkolde bulunabilecek kadar mutlu bir yer olsaydi dunya, butun politik ve sosyal sorunlarin cozumu olabilecek zaman. ayni sekilde, surekli rastlandigi sekilde, altinda yatan dusunce serisini, argumantasyon'unu bir kisir dongu uzerine kurmadan anlasilamayacak temenninin anlatildigi cumle. ne yazik ki, alkolun kullanilmamasi gerektigini dusunen kesim %80'e ulasmisken, bu ulkede siddetin, yanlis islerin, "fitne ve fucurun' azalmamis oldugunu fark etmek bile bu onermeyi yok edebilir kolayca. saglama yapin arguman sunarken diyorum siklikla, yapiniz rica ederim, ozellikle sayi verirken daha dikkatli olunuz, sayilar mazallah oyle mantik gibi kafa karistirip kurtulunabilecek seylerden sayilmazlar genelde, toplamasi cikarmasi daha kolaydir. .
2002-2010 yillari arasinda kadina siddet orani 7 kat civarinda artti, 2010 yilinda sadece 337 kadin erkekler tarafindan katledildi, her 2 kadindan 1'i ev ici siddete maruz kaldigini soyledi, 4 ayda tecavuz kurbanlarinin sayisi 450'yi asti. bu toplumun %80'i alkolu 'fitne fucur' yuzunden istemeyecek kadar namuslu serefli insanlar iken, karisini evladini dovmez iken, bu cinayetler nereden cikti, hepsini 'laikci'ler mi yapti, o toplumun %20'sini olusturan? sayi saymak onemli bir bilgidir ilk okuldan itibaren ogretilen, kullanilmasi gerekir bu bilginin.
bu ustelik siddetin bir yonu, bir de potensiyel siddet var alkolu birakma cagrisinda sakli olan, 'alkolun evvela gonul rizasiyla biraktirilmasi' istenirken (turkcede ettirgen fiiller-biraktirilmasi- seklinde, disaridan uygulanan bir guc orani ile gerceklesen eylemler uzerinden kullanilir) 'olmazsa toptan yasaklanmasi' onerilirken, toplumun bu fitne fucur ile isi olmayan 'asagi yukari %80'i' tarafindan, potensiyel siddetin gerceklege donusmesi vaad edilmis oluyor; yasaklar kendi dogalarinda siddet vaadi icerirler (bkz: sigmund freud) (bkz: law of the father), uygulamalar surekli bir zorlama, ettirgen bir durum izledigi icin. yani bir diger deyisle, bu 'fitne fucur' dan kacan, buna da 'evde karisini, evladini doven baba'yi ornek veren, yani siddeti ornek veren 'toplumun asagi yukari %80'i', yine siddetin kendisini vaad etmis oluyor. bunun adi (bkz: tautology) olmaktadir, kisir dongu olarak turkceye cevrilir. halk arasinda `bu ne perhiz bu ne lahana tursusu` denir.
not: bu 'duz mantik' konusu cozulmesi gereken bir sorun olarak malesef hayatlarimizda durmaktadir hala. kafa karisikligi surdan gelir ki, bu 'duz mantik' da aristoteles mantigi'nun yuzeysel bir seklini sunmaktadir, herkesin de diline pelesenk olmustur. ancak, aristoteles mantigi duz mantiktan ibaret degildir ve pek yanar donerli, incelik isteyen bir ugrastir. ne yazik ki, bu incelik isteyen kismini biraz kullanmadan da soylemleri desteklemek pek mumkun olmaz genelde, guncel politik anlayisin en buyuk silahlarindandir. demem o ki, kullanan faydali cikar, kullanmayan kendisini cabuk ele verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder