4 Şubat 2012 Cumartesi

Program La Yaparım Ben

türkiye'de herkesten çok bağırdığı için başbakan olmuştur. söylediklerin hiçbir içeriği yoktur, olduğunu iddia edenler ise söylemlerindeki çelişkili ifadeleri kabul edecek yürekten yoksundur. açın okuyun 2001'den önceki ve sonraki tüm beyanatlarını, en basit örnek cumhuriyetle hesaplaşırken dersim kozunu öne süren başbakan uludere'de 34 kişiyi öldürülürken neredeydi? şimdi de tazminat rüşvetiyle susturuyorsunuz. tarih herkesi yargılamak konusunda adildir. belki bugün bu ülkede adil olanı söylemek suç ve içeri girmek için yeter sebep iken, keserin sapın dönerek bugünleri de yargılayacağı günler elbet gelecektir. şimdi şakirt kardeşlerimiz diyecek ki başbakan ağzıyla cohape'nin yaptıkları zulümlere revadır. hah kardeşim tam o noktaya geldik, cohape'nin yaptıklarına reva olan şeyleri siz ileride kendinize reva olarak şu anda zaten yapıyorsunuz. geçmişte dedelerinizin yaptığı gibi... bir de başlattılar ki atatürk'çülük dinsizlik, ateistliktir, be hey sözüm ona müslüman kardeşim, hz. muhammed dahi söyler; ''benim dinim bana senin dinin sana.'' sen kimsin ki dinsizlik, ateistlik hakkında yorum yapıyorsun. sen bu kavramları tartışacak, içeriğinin tarihsel gelişimini anlatacak, eleştirecek, savunacak ya da karşı çıkacak birikimden, zekadan, yoksunsun. savunamazsın, senin savunman ancak şu dar çerçevede hareket eder. kur'an ne derse o'dur. dışına çıkarsan şeytanın alanına girersin. kur'an iyi, şeytan kötü... sen ancak 7.yy argümanlarıyla yaşadığın yüzyılı yorumlarsın. çapın bu, ama yetmiyor. yanlış yüzyılın insanısın. bu halinle ölü doğmuşsun. ve kendi tarihsel devrimini yaşayan topraklarda kanser hücresinden farksız bir geri kalmışlık görüntüsünün birimisin. gelelim cohape meselesine, kafası çalışan bir adam bir yerlerde şöyle söylüyordu, ''bir insanı öldürmek istiyorsanız o'nu tanrı yapın.'' chp'nin yaptığı, ve sözüm ona bir ideoloji geliştirirken ortaya koyduğu biçim cumhuriyet ve atatürk için böylesi bir sakınca doğurdu ve işte atatürk gibi büyük bir eylemci kendi kurduğu ülkede hain ilan edilmek üzere. atatürk'ün manevi ve düşünsel bağında ortaya koyduğu pratiği anlamaktan yoksunsanız. osmanlı tarihinin son 200 yılını tekrar okuyun,(ve dünya tarihini) tarihte yetmez sosyoloji, ekonomi, felsefe de okumak gerekir. said-i nursi yanında bunları da okumak gerek. atatürk cumhuriyeti kurması kaçınılmazdı, onun pratiği fransız devriminden ilham alınarak yapıldı. (tabi o zamanlar fransa'ya boykot yok, posta atıp çipli pasaport için alınan komisyonlarla frsansız'lara ihale etmekte yok...) kaçınılmaz, çünkü konjonktür buydu. cumhuriyetle hesaplaşıyorsunuz ya hani sizde bir asrı saadet otuzbiriyle reklamdan ve hamasi böbürlenme balonuyla kendi tanrınızı yaratıyorsunuz ya. unutmayın putları en çok onu seven kulları yok ediyor. ölçüsüz seven ve gözlerinde büyüten. sizin düştüğünüz durumda tam olarak budur. kilden putunuz artık canavarlaşıyor, ve canavar cronos'un hikayesinde olduğu gibi kendi evlatlarını yeme gününe de aynı şekilde yaklaşıyor... çünkü açlığınız kendinizi ifşa ediyor, olmamışlığınız ayan beyan ortada.... hülasa, kuyruk acıları bu ülkede iktidar olmuş. olsun, türkiye kendi tarihsel devrim sürecinde önemli bir ders çıkardı artık. önemli olanda budur. arkasında akıllı ve becerikli insanları çalıştıran ve bu zeki iş gücünden nasıl faydalanabileceğini bilen adam. kendisi çok iyi bir sosyolog olmasa dahi memleketin en iyi toplumbilimcileriyle çalışmaktadır. ilim ve fene değer vermektedir bir bakıma. toplumun hassasiyetlerini çok iyi araştıran ve belirli tarihlerde aksiyon-reaksiyona dayalı gündem maddeleriyle halkın teveccühünün nasıl kazanılabileceğini bilen bir takım vardır arkasında. başarısının arkasında bu takım yatmaktadır ancak tabi ki kendisinin karizması ve hitabet yeteneği de ayrıca değerlendirilmelidir. örnek vermek gerekirse; atıyorum tayyip erdoğan 7 mart'ta zirai kalkınma kooperatifleri genel merkezinde bir konuşma yapacaksa, bu konuşmayı hazırlamak için en az 2 ay önceden bir ekip çalışmaya başlıyor. önce zirai kalkınma kooperatifleri hakkında en ince detayına kadar bilgi sahibi oluyorlar. tarihçesi, finans girişi-çıkışı, personel memnuniyeti, taşra teşkilatı, vs. bütün bilgiler masaya konulduktan sonra konuşma yazılmaya başlanıyor. bu süreçte icabında ekipten biri taşra teşkilatını dolaşıyor ve bir kaç gün memur gibi gidip geliyor bu kuruluşlara. sonra ekipten bir kaç kişi çiftçi olarak bir işini halletmek için gidiyor buralara. elde edilen performans verileri ve çalışanların şikayetleri de bilgi havuzuna aktarılıyor. bu aşamada diğer veriler de değerlendiriliyor. atıyorum o hafta sike sike doğalgaza % 25 zam yapılacak ve halkın bunu sindirmesi zor. ne yapılabilir? tabi ki sunni bir gündem maddesi ortaya atılmalı ki, halk bunu dinlesin bir hafta boyunca. sunni gündem maddesi bulmak için ana muhalefet partisinin zirai kalkınma ile ilgili yapmış olduğu geçmişe ait bir sözde hata bulunur. bu hata diyelim ki 2. dünya savaşı sırasında ismet inönü zamanında yaşanmış uzun süreli kuraklık olsun. tabi ki bu arada ertesi gün 8 mart kadınlar günü. bu da bir gündem maddesi olabilir. iki tane çarpıcı polemik ve sunni gündem maddesi oluşturacak paragraf ön plana çıkıyor: - buradan yarın kadınlar gününü kutlayacak analarımıza, bacılarımıza selam ediyorum. türkiye cumhuriyeti'nin varlığı size armağan olsun. biliyorsunuz ben validemi kaybettim. nur içinde yatsın. (burada da yetim mağduriyeti devreye giriyor) onların değerlerini bilelim. kainatın efendisi peygamberimiz (arada salavat getirmek için sessizleşilir) "cennet anaların ayağının altındadır" demiş. ne güzel söylemiş. ana deyince öyle tek çocuk yeter, iki çocuk çok zor değil! en az üç çocuk yapacaksınız bacılarım! (polemik malzemesi çıktı işte) - siz bu cehape'nin tarım politikasını iyi bilirsiniz. cehape son iktidarında benim halkım süpürge otunu öğütüp ekmek yapmaya çalışıyordu. tam iki sene kuraklık sürmüştü bu bereketsizlerin yönetiminde. bu cehape zihniyeti gazi mustafa kemal'in resimlerde gördüğümüz demir tekerlekli traktörünü de hurdaya çıkarmış zihniyettir. bunların yanında bu kooperatiflerdeki çalışanlara da bir selam çakmak lazım ki salon coşsun: -biz sizin klimasız şekilde yaz sıcağında bir çiftçi gelse de yardımcı olsam diye sabahtan akşama kadar hayıflanarak oturduğunuzu biliyoruz. ne kadar özveriyle çalışıldığının farkındayız. hükümet olarak bu gayretlerinizi takdirle karşılıyor ve muasır medeniyetler seviyesinde çalışma koşullarına sizleri kavuşturacağımıza inşaallah söz veriyoruz. işte böyle. prompter'dan akan satırlar ve güçlü bir hitabet sayesinde bir haftalık gündem kurtarılmış olundu. halk sunni gündem maddeleriyle uğraşırken, haber programlarında ve açık oturumlarda atatürk'ün kullandığı traktör konuşulurken atı alan üsküdarı geçti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder