31 Temmuz 2012 Salı
Siemens Servis Buca
bu takımın üzerinden cemaat, cumhuriyet, son kale vb muhabbetler dönmesin artık bi zahmet.
kardeşim fenerbahçe spor kulübüdür ya. fenerbahçe derbiyi kazanır okulda iş yerinde arkadaşlarımızla dalga geçeriz, güleriz, bazen üzülür hatta ağlarız. şampiyon olur tura çıkarız.. alex yıllarca unutulmaz bi gol atar seneler sonra çocuklarımıza gözlerimizin içi gülerek anlatırız falan.
Siemens Servisi Buca
son kale nedir kardeşim biri bana bunu açıklasın ya. saraçoğlu çıkışı cumhuriyet mitinglerine falan katıldık da benim mi haberim yok? senin başkanın her fırsatını bulduğunda "başbakanla aramızı bozamazlar" diye mektup yazıp yönetimin yarısını ona yakın insanlardan kursun, ondan sonra yok son kale yok cemaat.
Siemens Servis Buca
fenerbahçe taraftarı bu tür şeylerle mücadele ettiği veya ettiğini sandığı sürece yol alamaz. iki kere iki dört bunu tekrar tekrar tartışmaya gerek yok. cemaatle savaşıyoruz diyorsun, polis o yüzden üstümüze geliyor diyorsun, polis o senin için savaşan ya da savaştığını zanneden taraftara mermi sıktığında otel reklamı yayınlıyorsun. yok ya?
bu takımı yönetenlerin bi takım insanlarla çıkar çatışması veya danışıklı dövüş gibi ilişkileri olduğu ortada. olanda fenerbahçe için değil kendileri için kullandıkları taraftara oluyor başka bir şey değil.
Buca Siemens Servisi
artık taraftarların yönetilmesi hususunda büyük şüphelerle yaklaştıkları tarzında hemfikir bir tavır ve ifadeler sözlükte adı geçen bu takıma karşı..entrylerden böyle hissediliyor..bi güvensizlik var..
asıl komedi olan bu kadar olaya..sürece karşılık başkanlık ve seçilen yöneticiler konusunda ortaya çıkan vahim tablodur..
Buca Siemens Servisi
dürüst ve taviz vermeyen ali koç ve onun tarzında yöneticilerin aziz yıldırım ın yönetiminde kalması zaten abesle iştigal olurdu ki zaten yoklar..aileleri bu tarz olayların içersinde olmalarını kabul etmezler..
gerçeklere gelirsek eğer.. başlıkta geçen futbol takımı ülke futbolunu cezaevinden yöneten ve giderek peygamberleştirilen bir başkana sahiptir..ve aynı başkan ülkelerin diktatörleri gibi yattığı yerden kurumlara..devlete..kişilere..şahıslara..medyaya..diğer takımlara..taraftarlarına günbegün atar yapmakta..deklarasyon vermektir..başbakan bile bu kadar açıklama yapmamaktadır bu ülkede..
cemaatin ele geçirmeye çalıştığı fenerbahçe sanırım sahada toplu namaz kılma..kuran dersleri..toplu hatim ,vaaz ve zikir törenlerine ev sahipliği yapacaktır..ve hala hangi cemaatmiş bu ele geçirecek olan bundan da hala kimsenin haberi yoktur..
bu takımın yönetimi..sadettin saran..atilla kıyat ..hakan bilal kutlualp gibi yöneticileri yemiş..tek başkan şimdiye kadar kendisinden daha güçlü birini asla yanında istememiştir..
30 Temmuz 2012 Pazartesi
Bayraklı Beko Servisleri
rakip takım taraftarları tarafından eleştirilirken bir husus gözden kaçmaktadır. evet, transfer edilen isimlere bakılırsa galatasaray dünya takımı falan olmamıştır. zira, şu avrupa'daki 4-5 takımı çıkarın, kim yaptığı transferlere dünya takımı olabilir ki? öyle olsa arap kulüpleri ya da rus kulüpleri çoktan bu payeye sahip olurlardı. sırf transferle böyle bir şey olması mümkün değil.
Bayraklı Beko Servisleri
galatasaray'ın farkı şurada; transfer yaparken bu kez yalnızca tribünlere oynamamıştır. dany, örneğin, tribünlere oynanacak bir oyuncu mu? peki umut? geriye, hamit, burak ve amrabat kalıyor ki, amrabat'ı şimdilik soru işaretiyle bırakırsak tüm transferler bir kere takım oyuncusu. hele hele umut-dany-hamit üçlüsü her takımın kadrosunda görmek isteyeceği kimseler. işte bu malzemelere bir de iyice olgunlaşan fatih terim faktörünü eklersek, o zaman dünya takımı olma yolunda bir takımdan bahsedilebilir cidden.
en son los-galactikos gibi şeyler söylendiğinde bu takım için üçüncülük iyi bir başarı sayılmıştı. fakat o zaman birbirini tanımayan, anlamayan, sadece bireysel yeteneklerle iş görmeye çalışan bir teknik ekip ve futbolcu karması vardı. şimdi ise "tek bir takım" var. üstelik geçen senenin getirdiği bir morale sahip.
galatasaray taraftarı her sene lige iddialı giriyor. ama ilk kez bu sene çok emin olarak başlayacaklar. bu konuda da haksız değiller.
Bayraklı Beko Servis
arkadas hala hakkinda "kadiköy'de söyle yapacaz kadiköy'de böyle sikecez" diyenler var ona deliriyorum ya. 2 sezondur ezim ezim eziliyosunuz o kadiköy'de. son sezon kupa kaldirdik hatta orda. tutturmuslar bi kadiköy, "söyle sikeriz böyle sikeriz".
türkiye'nin en büyük spor kulübü.
Bayraklı Beko Servis
o kadar güzel bir kadro kurdular ki, ağzımızın suyunu akıtıyorlar, avuçlarımız kaşınıyor. kabul edelim gerçekten seksi bir kulüp galatasaray. bu bir gerçek. hem bu sene biraz daha makyaj yaptı kendisine*. daha da seksi bir kulüp oldu. ama dileriz ki sadece evde*, sadece kocasına göstersin hünerlerini. dışarda* gösterirse kıskanırız. ışıklar açıkken sevişmeyi sevmeyen kezban triplerine de girmeye hiç gerek yok* keza açık kapalı farketmez bizim için*
Bayraklı Beko Servisi
ezeli rakibi fenerbahçe ile beraber beşer senelik periyotlarla yükselişe geçip, bu dönemlerde türk kafası gereği aşağı çekilmeye çalışılan spor kulübü.
bu dönem ise saha dışı sorunlarını çözecek fenerbahçe ile beraber önümüzdeki on sene (minimum 6-7 sene kesin) ikili bir rekabete gireceği kesin gibi ve bu iki kulüp hemen hemen tüm branşlarda çekim merkezi haline geliyorlar.
bir galatasaray taraftarı olarak beni, tahminimce fenerbahçelileri ve de bu işten ekmek yiyen insanları heyecanlandıran bu durum başka bir açıdan bakıldığında diğer rakipler için endişe verici.
Bayraklı Beko Servisi
sadece galatasaray ya da fenerbahçe dominant olduğunda rekabetleri kullanılarak önleri kesilebilirken bu yeni dönemde kopup gidebilirler.
abarttığımı düşünenler olabilir ama türkiye futbol başta olmak üzere takım sporlarında ispanya'ya benzer ikili bir düzene ilerliyor.
böyle bir tabloda iki takımın da milli takım düzeyindeki oyuncuları olabildiği kadar kendi kadrolarında toplamaya çalışmaları doğal. trabzonspor ya da beşiktaş ellerindeki milli takım düzeyinde oyuncuları maddi olarak ya da olanaklar olarak memnun edemiyorlarsa bu onları transfer eden galatasaray'ın kabahati değildir.
transfer edilen bir sporcunun performansı ya da takıma katkısı sorglanabilir ama sırf giydirme amaçlı aldığı ücret ve de önceki kariyeri ve sözde aidiyet iddiaları ile saldırılması komik kaçıyor.
taraftar olmak objektif olamamayı açıklamaz, senin takımında para yoksa birileri profesyonel çalışanını transfer eder ötesini tartışmaya gerek yok.
türkiye bir almanya bir hollanda değil henüz insanlar sahada başarısız olan takımlara desteklerini senelerce sürdüremez, bna sabredemez çünkü zaten ellerinde başka bir meşgale yok çoğu kimsenin. elinde imkanı olan kulüp sırf bazı rakiplerinin imkanları kısıtlandı diyerek frene basmaz rekabetin doğasında bu yoktur.
26 Temmuz 2012 Perşembe
Bosch Buca Servisi
gercekten de yol tabelaları okunmuyor bu sehrin. bi yol ayrimina yaklastiginizda hangi yolun ne tarafa gideceğini kestiremiyorsunuz malesef ve o minicik tabelalar yanından geçene kadar okunmuyor. okudugunuzda da ancak yanlis yone gittiginizi anlatiyolar size. kizilaydan kavaklıdere'ye giderken kendinizi birden kurtulusta bulabiliyorsunuz meselatabelaları okumaya çalıştığınız esnada arkanızda beliren ve durmaksızın korna çalan tabakhaneye bok yetiştiresice dolmuş şoförleri olan şehirdir; sırf bu yüzden trafikte panik yapıp odtü'den armada'ya gitmeye çalışırken (-ki 3 dakika bile sürmeyecek bir mesafedir) en son kendini ulus'ta bulan acemi sürücüler tanıyorum (-ki nerden baksan normal bir trafikte yarım saatlik bir mesafedir).
Buca Bosch Servisi
Buca Bosch Servisi - 444 1 494
bahar bahar sevgili ile aramıza giren şehir.
daha önce bir kez lisede üniversite gezisi için gelinen , alkolün gırgır şamataya katılarak su olarak akıtıldığı , hiçbir yeri hatırlanmayan bu şehir bu gece çekilmez bir yalnızlık başkenti olmuştur. gidilebilecek görülebileck yerler için odtü mezunu arkadaşlar aranmış, tavacı recep usta hacı arif bey gibi kebapçılar ile tunalı hilmi arjantin caddesi gölbaşı gibi garip garip isimler öğrenilmiş, kavaklıdere çankaya civarlarında birkaç tur atıldıktan sonra sevgiliye sarılıp mis gibi papaz eriğidişleyip salak dizilerden birini geyik yapa yapa izlemek yerine otel odasında entry girilmiştir. trafikte 2 kez durunca trafik bu saatlerde çok sıkışık hocam diyen taksici arkadaşın dediğine göre de havalar soğuk gittiği için kmse sokaklarda değilmiş , yoksa özellikle tunalı çok canlı olurmuş.
Buca Bosch Servisi - 444 1 494
yaşanmayası, mümkünse gelme sebebi her ne ise yerine getirilip erguvan zamanında şehre geri dönülesi yer.sevgili ile boğazda balk yiyip rakı içmek, bir daha da köprü trafiğinden şikayet etmemek için az öce söz verdim usul. (bkz: sıkıldım lan) (bkz: ankaralıların hocam demesi)
Buca Bosch Servis Merkezi
çeşmeden akan suyu bir garip kokan şehirdir, artık. işte tam da bu yüzden kendisini terk etme zamanı gelmiştir. ki ankara hayatının önemli bir bölümünü çeşmesinden kireçli su akan nemle taçlandırılmış deniz kenarı şehrinde geçirmiş biri için neler vaadetmektedir neler, zamanında: yumuşak ipek gibi saçlar, musluktan su içebilme.
işte artık bunları veremeyen ankaradan gitme zamanı gelip çatmıştır. yoksa konunun bir bir şehri terk eden dostlarla, hayatımın aşkı denilenin insanı bir başına bu bozkırda bırakmasıyla, bu şehirde en sevilen mevsim baharın gelmeyi es geçip yerini anında yaza bırakmasıyla, gidince huzur bulunan ender yerlerin yıkılıp yerine otopark yapılmasıyla, yani bahsi geçen köşeye sıkışmışlık haliyle hiç mi hiç ilgisi yoktur. suyu da kokar oldu. gitmek lazımdır.
Buca Bosch Servisi Merkezi
Buca Bosch Servisi
gri şehir. insanları bile gri.
mecburi edit: özellikle ankaralıların yogun tepkileri sonucu ne demek istedigimi acıklama geregi duydum.
ankara bir istanbul,bir izmir gibi cıvıl cıvıl,ışıl ışıl değildir,bir mersin,bir antalya bir bodrum gibi denizin mavisine gunesin sarısına sahip degildir. yüksek,demir parmaklıklarla cevrili gri binalar,siyah arabalar ve takım elbiseli insanlardan arda kalan alanları da bozkırdır yani karadeniz sehirleri gibi yesil de degildir.karasal iklimi yüzünden dogru duzgun gunesi görmez,hele kıs aylarında hava kirliliginden gogun mavisini de gormez.benim gözümde ankara renksiz bir sehirdir.baskentimdir canımdır cigerimdir o ayrı ama renk yok.
Buca Bosch Servisi
özledim ulan suyunu havasını. gitsem yine keşke gezsem tozsam. keyfime gitsem. kıtırıma gitsem. lemanda güzel bi yemek yesem. p.be pazarına gidip kıyafet baksam.gecenin bi yarısı burgerdan whooper alsam(çocuk olanından). özlemek böyle bir şeymiş işte.
25 Temmuz 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Çiğli
çok dandik bir danışmanlık şirketiyle anlaşarak eleman arayan firma. zira bu danışmanlık şirketinin temsilcisi olan şirin sesli kızcağız ile aşağıdaki gibi bir telefon konuşması yaptık
Bosch Servisi Çiğli
- merhaba biz bilmemne danışmanlıktan arıyoruz. bir pozisyon ile ilgili olarak sizinle görüşmek istiyoruz
- tabi buyrun
- efendim müşterimiz türkiye'de faaliyet gösteren uluslararası bir gsm operatörü
- (?) vodafone yani.
- şu an için bilgi veremiyoruz. görüşmeye geldiğinizde detayları konuşabiliriz.
- iyide bu tanıma uyan başka şirket yok ki türkiye'de.
- ee doğru efendim ama müştemizle ilgili bilgi vermek istemiyoruz telefonda
- yeterince bilgi verdiniz. teşekkürler.bugün görüştüğüm müşteri temsilcisi bayan bana 59 lira 18 ay fatura getireceğini garanti edin size samsung c5510 u ücretsiz yollayım dedi. dedim zaten limitsiz 50 tl tarifesindeyim, yolla gelsin. 1999'dan beri turkcell kullanıyorum. bir allahın kulu aramadı beni. hatta turkcell'i bir gun aradım dedim ki süper bir fikrim var internet sitesine neden yönlendirme seçenegi koymuyorsunuz mesela ben telefonumu evde unuttum girer iş telefonuna yönlendiririm olur biter. kayıtlarımıza teklifiniz alındı dedi. ne reklamlar geçiyor aklımdan. "ilk kez turkcell'de" sloganı ile gururlanıyorum... sonra koydular reklam yapmadılar ve bana da (telesekreteri dinlemenin ücretli olduğu dönem) ücretsiz 3 ay telesekreter kullanımı verdiler. mesajla bildirdiler. kampanya dediğin, yaranma dediğin böyle olur. afferim sana vodafone...
turkcell o kadar çok düzdün ki milleti o reklamdaki çocukların hepsi kullanıcılarından. o tavuk da tarife yumurtlamıyor, sıçıyor. oh bee...
Bosch Servisi Bayraklı
şimdi bunun şöyle bi fasilitesi var: abone yazıp 7333e yollayınca 35 kontörünüzü alıp size bir ay günde 100 sms veriyor.
bunu yaptım ben. ok, 35 kontörüm gitti. bir ay çatır çatır kulandım her gün 100 smsimi.
Bosch Servisi Bayraklı
sonra noldu? bir ay doldu ve ben 100 kontör yükledim yine. ve 35 kontörüm gitti:s
tamam. abone olduk bu olaya ya, iyi. her ay böyle olacak, bi ara gider iptal ettiririm vodafoğğn bayiine kurtulurum bu olaydan dedim zira sms olayını pek sevmiyorum arkadaşlar hatrına yapmıştım zaten.
ama abi, 2. ayın bi haftası dolmadan sen nasıl iptal edebilirsin ki bunu? e ama benim 35 kontörümü yükler yüklemez yedin, sms hakkımı da aldın. üstelik kaç smsim var diye sorduğumda "abone değilsiniz abone yaz yolla 7333e abone ol" diyosun, e bunu yapınca -ki pes etme durumu da var biraz- bu sefer "zaten abonesin" diyosun? anlamadım ki ben şimdi noluyor.
hülasa, abi boşver cep telefonunu at tuvalete. ama işte, elimiz mahkum.
Bosch Servisi Narlıdere
selden dolayı ikitellideki sistemlerinin hepsi suyun 1 metre altında bulunan oparator.
sigorta şirketinin sistemler için çıkarttığı bedel 600 milyon dolar civarında. bir gsm operatorunun başına gelebilecek en büyük felekati yaşıyorlar suan. ancak kendini toplamaya başladılar.
Bosch Servisi Narlıdere
disaster recovery zaten mevcut ve gayet guzel calıstı. ana merkezleri suyun altında olmasına ragmen disaster recovery sayensinde sorunlu bolgeler haric turkiyenin geri kalanına hizmet vermeye devam ettiler. elbetteki bazı kayıplar sozkonusu ancak sistemin buyuklugu dikkate alındıgında bunlar goz ardı edilebilir.
gecmis olsun tum turkiye...
Bosch Servisi Konak
server odası, mainframe gibi alengirli terimlerden geçtim, eşşek yükü ile para sayılan pahalı ve mühimli aletlerin binanın bodrumuna konulmaması gerektiğini bilmeyen yöneticilerin çuvallama mekanı.
Bosch Servisi Konak
yahu senin işin elektronik iletişim, millet evindeki pillisayarlarda dahi redundant harddrive kurulumları yapıyor, sen neyini nerede yedekledin?
hani senin acil durum planın?
elalem server odası planlarken göbeğini çatlatıyor. iklimlendirilmesi, yangın söndürme sistemi, deprem plakaları ve daha bir ton özelliği ile çevresinden izole edilmesi gereken bir mekan orası.
kasabın eti, terzinin kumaşı ne ise, senin için de server odası o be kardeşim..
adam gibi korumasını bil en azından.
Bosch Servisi Karşıyaka
istanbulda ikitelliye uzak bir mekanda dun evinde cekmeyen, bugün 30 dakika önce yaptığım 2 telefon görüşmesinin ilkinde araya başka hattın karıştığı konuşanların aradaki hattı duyduğu sonra hattın aradan çıktığı, ikinci aramada başka bir hattın alo alo diyerek açtığı aranan kişinin de 3. kişiyi duymasını sağlayan hizmeti veren operatör. 3g zaten hakgetire.
Bosch Servisi Karşıyaka
eskişehirde 2 gündür telefon taşımayı gereksiz kılmış firma, sağolsunlar sayelerinde ne beni arayanlar bana ulaşabiliyor, ne ben herhangi bir arama yapıp mesaj atabiliyorum, başıma bişi gelse yardım isteyemem, işyerinden bişi olsa arasalar bana ulaşamazlar, kısaca esas işlevini acil durumlar altında haberleşme hizmeti vererek gösteren firma 2 gündür küçük esnaf zihniyetinde çalışmakta, bir tane müşterisini umursamamaktadır.
kampanyalı aldığım iphone'nun 2 tane taksidi kaldı zaten, nasılsa her ay bayılıyoruz 180 lira, ama o kampanya bittikten sonra vodafone'a bir kuruş para kazandırırsam siksinler, lan gsm firmasının 2 gün hizmet göstermemesi ne demek, sadece bir tane telefondan ulaşabileceğiniz bi tanıdığınız, sevdiğiniz olduğunu düşünün ve 2 gündür ulaşamadığınızı. daha ne kadar batabilir ki bi firma.
Bosch Servisi Karabağlar
iki günde beni teknolojik değişime uğratmış şirkettir. daha iki gün önce çatır çatır 3g teknolojisini kullanarak twitter, facebook gibi hizmetlerde cirit atıyor, otobüste giderken telefonumda arkadaşlarımla sohbet ediyordum. her şey aynen bir telefon reklamındaki gibi hızlı, hayali ve vaat doluydu.
Bosch Servisi Karabağlar
ancak dünkü yağmur yüzünden günümüzde medeniyet dediğimiz kavramın büyük bir kısmı olan elektrik ve iletişim olmayınca karanlık çağlara geri döndüm. iletişimin i'si bile olmayınca sadece fırtınada yakındaki baz istasyonları bozulmuş olduğunu, birkaç saate kadar tamir edileceğini düşünüyordum. ah, kara bahtımın beni bir kez daha yüz üstü bırakabileceğini nereden bilebilirdim ki? meğer sorun tahminimden büyükmüş.
fazla dramatik olmaya gerek yok aslında; dünkü çileden sonra bugün cep telefonuma gelen mesajın sesiyle uyandım. mesajı yollayan vodafone'du: "değerli müşterimiz, sel felaketi istanbul ikitelli santralimizi etkliemiştir..." gerisini zaten bilen biliyor; bilmeyenler ağıt yakabilir. evet, vodafone ile 24 saat sonra istediğimi arayabiliyordum, 3g üzerinden olmasa bile...
ancak birkaç saat önce acı bir gerçeği farkettim: artık cep telefonu sinyalimin tekrar gitmesinden korkuyordum! tam bir anneanne gibi, zorunlu bir durum olmadıkça telefonuma bile dokunamıyorum şimdi. "ah yavrum, zaten vodafone zor durumda, bir de ben zevkim için onu bunu arayamam ki. ya gerektiğinde sinyalim biterse" gibisinden düşüncelere girdim. fark var derken demek ki bir şeyler söylemeye çalışıyorlardı galiba.
Bosch Servisi Buca
"ayyy mahsur kalsak ne bok yicez" diye düşünen ama iki dakika oturup düşünmeyen zihinlere "kartını çıkarıp atsan, hatta götüne soksan o telefon 112'yi arar" demesi gereken operatör.
Bosch Servisi Buca
disaster recovery çalışması yapmamış olmayı büyük tedbirsizlik. ancak, bu iş böyle büyük çaptaki bir firma için hiç kolay değil. yine de böyle büyük bir firma, reklamdan önce bunları halletmeliydi diye düşünüyorum.
ama piyasada işler böyle yürümüyor ne yazık ki. önce gemini yürütmeye bakıyorsun. piyasa büyük ama riskli. 3 4 yıl sonra eline alıp ülkene dönme ihtimalin var. kim olsa böyle bir yatırıma girmez. önce kendini sağlama alır, sonra böyle büyük yatırımlar yapar.
24 Temmuz 2012 Salı
Balçova Bosch Servisi
her zaman coşkulu taraftarları ile bilinen, bu akşam itibariyle turkcell super lige çıkması ile büyüğü-küçüğü, yaşlısı-genci, akıllısı-delisi, sarhoşu-ayığı; herkesi sokaklara, balkonlara ve pencerelere dökmüş takım. tahminen eskişehir'de ne kadar araba varsa şu an dışarda, işlek caddelerin trafiği tamamen felç olmuş, davul çalan, göbek atan, bu manzarayı görünce festival ne ki dedirten, bir şenlik bir bayram yaşanıyor.
üzerine yapışan kemal unakıtan lekesini söküp atmak isteyen, unakıtan'ın aslında takıma faydasından ziyade zararı dokunduğunu düşünen taraftarları da olan takım. ben kemal unakıtan ismi karıştığından bu yana es-es'ten soğudum (buna rağmen istanbul'daki üç maçına gittim), ama benden ziyade bir çoğunluğun hatalı olduklarını anlamaları güzel.
eskişehirspor.com'daki forumlarda bu sıkıntıyı es_emre26 nickli bir arkadaş aşağıdaki gibi dile getirmiş ve epey de destek almış.
şöylece:
"sezon başında ben dahil en az bir kapalı tribün dolusu insanın başarıya aç bir eskişehirspor özlemi içindeyken seçim zamanı ortaya çıkan unakıtan'ı ve onun yaptıklarını maalesef sonuna kadar destekledik bir çoğumuz...
ama bilemedik...
siyasetin elinin sürülmediği başarısız ama onurlu bir takımın taraftarı olmanın daha ağır basacağını;
Balçova Bosch Servisi
çünkü başarıya açtık...
12 senelik süper lig hasreti içersinde birden bu pis siyasetin içine girdik...istesek de istemesek de...
ama şimdi biliyoruz;
eskişehirspor'un ve eskişehirspor taraftarı siyasetin değmediği,başarı veya başarısızlık her ne olursa olsun onurumuzla,şerefimizle gerekirse 3.ligte oynamayı göze alırcasına biliyor...
kazanılan kupaların,çıkılan liglerin siyasetin gölgesi altında olmaktansa,şeref ve onur gölgesi altında olmasını istiyor...
eskişehirspor taraftari siyasetin ve bunu fırsat bilerek her fırsatı değerlendiren bir medyanın ordusunun kendisine ve eskişehirspor tarihine dokunacak haberler yayınlanmasına artık çok üzülüyor...
demem odur ki artık eskişehirspor üzerindeki zedelenen onurumuzu kemal unakitan'a yüzlerce artık bizi rahat bırak mektupları göndererek bi nebze de olsa kurtalım...
mektupun yanı sıra gazetelere ilan,bloglar açılabilir bu konu ile ilgili,www.eskisehirspor.com giriş sayfası yapılır konuyla ilgili bir mesaj yayınlanır...alternatif çok yeter ki bu lekeden kurtulmak isteyelim.."
Buca
bir ara, eski buca stadı'nın deplasman girişinde " bucalı adamı götünden siker " yazıyordu. lise elbiselerimle kaç fotoğraf çekilmiştim, hey gidi..
Buca
her şeyiyle bir garip olan ilçe olmakla birlikte, yavaş yavaş sizi içine çeker. alışmaya başlarsın, hatta bucalı oturuşu bile yaparsın, birkaç bucalı arkadaşınla. şahin tepesine gidip, tüm izmir'i ayaklarınızın altına alıp içebilirsiniz.
her ne kadar kötü olan şeyler fazla olsa da, güzel şeyler onlardan fazladır. bu yüzden güzelliği, yaşamaya ve bakmaya göre göreceli olan ilçemdir.
Isparta Düğün Salonları
uzerinden dogru antalyaya gidilcegi vakit sehrin girisinde ve cıkısındaki garabet heykellere dikkat etmek gerekmektedir. devasa, artik ne pembesi oldugunu bile bilemeyecegim tuhaf bir renkte devasa bir gul ve yaninda iki adet okuz boynuzu seklinde abstrakt sekilden olusan sanatsal calismalar vardir, ancak sehrin cıkısındaki boyanmamistir ne hikmetse.
Isparta Düğün Salonları
meslek gruplarinin belirli bolgelerde toplandigi illerdendir. misal doktorlar belli bir bölgede, kasaplar baska bir yerde, gül ürünleri satanlar baska bir yerde, tuhafiyeciler belli bir yerdedir. yani her sokakta kasap manav bulmaya aliskin olanları bayaga bir sasirtir bu sehir.
Beko servisi güzelbahçe
yakinda beşiktaş olmayacak kulüptür. çünkü zaten yakın bir zaman önce beşiktaş gibiydi.
kulübün uçan kuşa borcu vardı. sonra yönetimler genel hatlarıyla bir strateji belirledi: şirket birleşmesi, stad, riva vb...
buna uyuldu; ardından mali açıdan az da olsa nefes alınmaya başlandı...
Beko servisi güzelbahçe
aysal yönetimi küçülerek değil daha büyüyerek, sportif başarı ile mali durumu düzeltme kararı aldı vb...
Beko servisi güzelbahçe
gayrimenkul olaylarına hiç girmiyorum... krizlerle tek adam yönetimiyle değil çatır çatır tartışılarak, yönetim değişiklikleriye mücadele edildi...
Beko servisi güzelbahçe
galatasaray, beşiktaş'ın yapamadığı bir şeyi yaptı: çok yakın tarihlere 1 adet futbolcu boykotlu, bir adet son 6 haftası yardımcı hoca ile olan 2 şampiyonluk sıkıştırdı.
Beko Servisi Bayraklı
yani şunu diyorum, madem burak'a bilmemkaç milyon euro verecektin, neden umut'u kiraladın? hem burak, hem umut, hem de sürpriz dünya çapında bir forvet alınacaksa, yazık değil mi bu kadar paraya? o zaman niçin necati'yle sözleşme yeniledin? diyelim burak'la beraber forvet transferi kapanacak, galatasaray burak-elmander ikilisiyle avrupa'da ne yapabilir? düşünün, galatasaray cl'de 2. torbadaki takımlardan manchester city'yle karşılaşsa veya 3. torbadan juventus'la karşılaşsa, burak'ı iyi marke eden bir defans karşısında elmander ne yapabilir? peki kanatlara gelelim, sol kanatta amrabat, sizce maçın gidişatını değiştirebilir mi? city veya juventus 1-0 öne geçmişken, amrabat rakip defansı hallaç pamuğu gibi atıp, hasan şaş gibi kendini paralayıp, gol atıp
Beko Servisi Bayraklı
attırabilir mi? buna gerçekten inanıyor musunuz? sizce galatasaray, solda amrabat, sağda hamit, forvette elmander-burak ikilisiyle avrupa'da ne yapabilir, bunu herkesin birkaç dakikalığına düşünmesini istiyorum. evet bu kadro mutlaka ligde güzel işler yapacaktır, ama galatasaray avrupa başarısı istiyoruz demiyor muydu? hedefimiz şampiyonlar ligi demiyor muydu? her ne kadar kişiliğini sevmesem de quaresma, avrupa maçları açısından amrabat'a beş basacak bir adamdır. ki madem yabancı transfer yapıyorsun, her milletten adamı istediğin gibi alabilirsin, o zaman quaresma'yı bile solda sıfır bırakacak nice adamlar bulursun. o kadar parayı madem vereceksin, bari o paraya değecek birisine ver. yoksa şu an görünürdeki kadroyla galatasaray'ın gruplardan çıkması büyük bir başarı olur, daha da ileri çok zor gider. türkiye'de başarılı adamlar, maalesef avrupa'da rezil rüsva olup dönüyorlar. eğer her gol kralı iyi golcü olsaydı, bugün okan yılmaz, sinan kaloğlu gibi isimler efsane olarak anılırdı. burak bence bu isimlerden daha iyi bir golcüdür, ama şampiyonlar ligi açısından yetersizdir. aynı şekilde amrabat da öyle. umarım fatih terim ne yaptığını biliyordur, yoksa galatasaray dışarıya attığı paralarıyla ve spor toto liginden topladığı futbolcularıyla, belki bir lig şampiyonluğu ve kabus gibi bir avrupa macerasıyla yetinmek zorunda kalacak.
Beko Servisi Konak
taraftarını gaza getirmiş kulüp, ama bu sefer hakikaten gümbür gümbür geliyor, haldun üstünel zamanında yapılan transferler sonrası beklenen başarı gelmemiş aksine takım batmıştı, ama o zaman takımın başında ligi bilmeyen ve zaten pek de etkili olmadığı barcelona dışında başarısı bulunmayan rijkaard vardı, transferler de nokta atışı denilecek cinsten değildi, sistem yoktu. şimdi fatih terim'in sistemine birebir uyan transferler var, yanlış giden pek bir şey yok, geçen sezon ligi domine eden takım eksiklerini de giderdi,
Beko Servisi Konak
avrupa'da başarılı olabilmek için engel görünmüyor, neden olmasın. kalede muslera, stoperde ujfalusi semih ikilisi, sağ bekte eboue, orta alanda hamit, melo, selçuk, amrabad, önlerinde burak, elmander bu takım çok iyi, yedekleri de var artık, tüm eksikler kapatıldı. ligdeki rakipler beşiktaş'ın durumu zaten ortada, fenerbahçe de bence geçen sezona göre çok da bir şey katamadı, ziegler gitti hasan ali geldi, emre gitti mehmet topal geldi, ben takımı yönetiyor olsam bu transferleri istemem, geçen senekiler daha iyiydi belki. fenerbahçe de galatasaray'la başa çıkabilecek gibi görünmüyor. belki galatasaray'da takım içi huzursuzluklar takımı olumsuz etkileyebilir diyebiliriz, ama fatih terim gibi teknik adam varken o ihtimal de yok, oyuncular da huzursuzluk çıkaracak değiller bir arda, servet çetin olsa bundan endişe duyulabilirdi ama hiç sanmıyorum o tür olaylar yaşansın bu sene. cimbom çok fena geliyor, çok mantıklı transferler, oturmuş bir sistem. uefa kupası ya şampiyonlar liginde çeyrek final imkansız değil.
Beko Servisi Karşıyaka
saat geçmiyor ki yeni transfer bombası patlatmasın. hamit'ti burak'dı derken birden nuri sesleri yankılandı. nuri söylentilerinin ardından kendimize gelmeye çalışırken, defterini kapattığımız amrabat transferi yeniden gündeme geldi. son 1 aydır neredeyse kanser olan galatasaray taraftarı şu an heyecandan yerinde duramıyor. galatasaray sözlük olsun, ekşi sözlük olsun bu gibi sitelerde galatasaray yönetimine sürekli eleştri yapılıyordu transfer politikası nedeniyle. haklılardı da. ama son iki gündür yaşanan gelişmelerden sonra herkes sevince boğuldu ve herkes şaşkına döndü. insanlar ligin ve şampiyonlar ligi'nin başlamasını iple çeker oldu. adamlar durdu durdu bir anda patlattılar bombaları. ama konuşulan transferleri imza atarken görmeden içim rahat etmez. görüşmelere başlanmıştır, şu olmuştur bu olmuştur gibi laflarla da fazla heyecan yapasım da yok bir yandan.
Beko Servisi Karşıyaka
yaptığı transferlerle beni biraz korkutan takımım. ne zaman böylesine güzel transfer dönemi geçirsek o dönem başarısız oluyoruz. ancak bu dönem fatih terim var diyerek kendimi teselli ediyorum. elde şampiyon, eksikleri herkesçe bilinen ve derinliği olmayan bir kadro vardı. bu kadro eksikliği nokta atışlarla tamamlanıyor. ayrıca yedek bekleyecek, kadroya giremeyecek kaliteli oyuncular olacak. geçmiş dönemlere göre bilinçsiz, tribünlere transfer yapılmıyor. fatih terim'in isteğine göre transfer yapılıyor. en önemlisi gelen oyuncularla yeni bir kadro, yeni bir taktik oluşturulmayacak var olan kadro güçlenecek, var olan taktik daha işlevsel hala gelecek.
Beko Servisi Karabağlar
transfer, kulübün durumu, stad falan çok önemli tabi ama hepsi bir yana.
oğlum bu takım yine o yıldızlı topun önünde sahaya çıkacak, orada durup o müziği dinleyecek, avrupa devlerine sahayı dar edecek ya... ben de küçük bir çocukken abimin, babamın yanında yeni aldığım halı saha ayakkabılarını giyip oturup juventus maçını, milan maçını; yerlerde sürünerek izlediğim arsenal maçını izlediğim gibi yeniden göreceğim ya bu takımı...
Beko Servisi Karabağlar
o günden bugüne çok şey değişti. ben büyüdüm, artık halısaha ayakkabılarımı giyip izlemiyorum maçları, babamla da izleyemiyorum, abimle bazen. ofsaytı anlamaya başlayalı da 15 yıldan fazla olmuştur, futbolu da daha iyi biliyorum. her şeyden önce daha rasyonel düşünen, erişkin bir insanım. ancak bir gram azalan bir şey yok o çocuk heyecanımdan bugüne kadar.
işte hala beni çocuk gibi bağırtan, üzen, umutlandıran, kimsenin anlamlandıramayacağı şekilde, çocuk gibi düşündüren tek yanımdır galatasaray...
Beko Servisi Gaziemir
şu anda bu takıma sempati duyan, taraftarı olan insanların büyük çoğunluğu 17 mayıs 2000 akşamı galatasaraylı olmuşsa da bugüne kadar tek bir kişinin ağzından dahi ''ben uefa kupasının kazanıldığı gece galatasaraylı olmaya karar verdim'' cümlesini ne duydum ne de okudum. yani sanırsın ki uefa kupasının kazanılması galatasaray kulübüne taraftar bazında sayıyla 1 tane bile artış sağlamamıştır. ayrıca hemen hemen hepsi ağız birliği etmişcesine ya 1993 yılındaki manchester united maçı sonrası, ya 1988 yılındaki neuchatel xamax maçı sonrası ya da galatasaraylı olduğunu iddia etmektedirler. yok 5 yaşında maç izlemişte galatasaraylı olmuşta, yok 3 yaşında tribünlerin müdavimi olmuşta. siktir git lan yalancı kimi kandırıyorsun, bal gibi de 2000 yılında galatasaraylı oldun işte.
Beko Servisi Gaziemir
"taraftarlığı, bir maçla, bir kupayla takım taraftarı olanlarca anlaşılmaz. ben belirli bir maç sonrası değil, kendimi bildim bileli galatasaraylıyım." esteban, 2012.
Beko Servisi Buca
selçuk, hamit, burak ve nurili milli takımın avrupa şampiyonasına bile gidemediğini düşündüğümüzde bunlarla avrupa'da büyük başarı hayalleri kuracak kadar akıl tutulması yaşayan bir taraftar profiline sahip kulüptür.
bu kadro türkiye için fazlasıyla yeter, ki böyle siktiriboktan kanat oyuncularıyla o da muamma gerçi, ama avrupa'da bir tarafınızı parçalayıp kirada oturduğunuz türk telekom arena'ya geri yollarlar koçum. az ayaklarınız yere bassın hemen heyecan yapmayın hele.
24 yıllık sevdam. karşı cins tarafından terkedilme rekorları kıran beni hiç terk etmeyen ve terketmeyecek olan tutkum.
henüz 5 yaşında, tek odalı bir kapıcı dairesinde, çekyat üzerinde babam ve abimle 20 ekim 1993 manchester united galatasaray maçını izlerken galatasraylı oldum ve hayatımın hiç bir anında galatasaraylı olduğum için pişmanlık duymadım, kendime kızmadım. sami yen'de chelsea'den 5 yediğimizi de gördü bu gözler, kadıköy'de fenerbahçe'den 6 yediğimizi de. ama hiç bir zaman mağlup olduğu günden sonraki kadar sevmedim galatasaray'ı. 'en kötü gün bugünse, bugün de galatasaray' diyebilen taraftarlardanım.
Beko Servisi Buca
şu sıralar her galatasaray taraftarında olduğunu zannettiğim, tatlı bir heyecan var içimde. lig bir an önce başlasın, karşılıksız sevgimize kavuşalım istiyorum. kolay değil yaklaşık 10 yıldır her sene daha da borca batan, futbolculara para ödeyemeyen, 3 kuruşluk adamların diline düşen bir galatasaray izledik, durduk. ama kimsenin bundan şikayetçi olduğunu sanmıyorum. her zaman dediğimiz gibi 'en kötü gün bugünse, bugün de galatasaray'.
artık galatasaray adına karanlık günlerin son bulduğuna inanıyorum. 12 sene önce veda ettiğimiz taffarel'li, hagi'li, popescu'lu, okan'lı, suat'lı, hasan'lı, arif'li, hakan'lı efsane kadromuza bu günlerde muslera'lı, eboue'li, semih'li, ujfalusi'li, selçuk'lu, melo'lu, elmander'li, emre'li, hamit'li kadromuzla yaklaştığımızı düşünüyorum. tabii ki bütün futbolculardan önemlisi fatih terim'le. ülke futbolunun gördüğü bütün başarılarda bir şekilde emeği bulunan bu adamın elinde, belki de galatasaray tarihinin en kuvvetli, en dengeli kadrolarından biri oluşuyor. galatasaray'ın kuruluş amacı olan 'türk olmayan takımları yenmek' prensibine, düşünce olarak en yatkın kişi olan fatih terim'in daha önce yaşattığı zaferleri tekrar yaşatacağına dair en ufak bir şüphem yok. tabi çıtayı daha da yükselterek.
Beko Servisi Bornova
eğer burak transferi gerçekleşmişse trabzon'un elinden gerçek anlamda sadece 2 futbolcusunu almış olan takımdır. bazı şikecilere göre trabzon'un iskelet kadrosunu kapmıştır. fakat şikeleri ortaya çıktı diye üzntüden kafaları bir milyon olmuş bu ergenler bilmez ki engin ile ceyhun trabzon'un yedek fubolcularıydı. yani öyle takım iskeleti ile filan alakaları yoktu. umut desen zaten başka bir kulüpten gelmiş. aslında burak transferi de tamamen usullere uygun, parasını verip bonservisini alıyorsun sonuçta. sadece selçuk'un transfer öncesi trabzon yönetimini oyalaması soru işareti. ama bunu da sorgulamak tarihleri soru işaretleri ile dolu kulüplerin taraftarlarına düşmez tabi.
Beko Servisi Bornova
şaka maka hala hamit transferini resmiyete kavuşturamadı. tamam burak olayını konuşmaya gerek yok zaten ortada kesin olan bir şey yok gibi duruyor ama hamit olayı bir muammadır ben diyeyim. yarın da bu iş bitmezse hamit'i fener kapar, ayık olalım. şşş.. eheh
Beko Servisi İzmir
saka mi lan bu insanlar. kontratinda 5 milyon getirirse serbest kalir maddesi olan adami aldi diye suclu ilan ediliyor bu takim. lan dangalak senin sikeci takimin verseydi senin takimin alirdi, besiktasi saymiyorum onlar 5 milyonu tak diye cikarip verecek durumda degil. e ne sikime bu kadar uzuyor bu feeder club muhabbeti? umut bulut yuzunden diyenin de kafasina sicayim zaten. toulouse'dan adami 'kira'lamisiz amina koyim. sanki trabzondan aldik herifi.
Beko Servisi İzmir
kendi takımlarının altyapısı "kayserispor" olan takımların taraftarlarınca eleştirilen takımım. satmayacağız diye kayseri'de pankartlar açılan adamların nasıl sizin formalarınızı giydiğini de cümle alem biliyor dostlar. biz isteyince 15, siz isteyince beleş olan adamları da biliyoruz. trabzon da satmasın amk. satmayan adam (süleyman hurma) satmıyor sonuçta.
23 Temmuz 2012 Pazartesi
Balçova Beko Servisi
aylarca hatta yıllarca hiç bir zaman usanmadan söylemeye devam edeceğim, tc bağımsız mahkemelerince değil, türkiye cumhuriyeti özel yetkili 16. ağır ceza mahkemesince yöneticileri ceza almış olan spor kulubüdür. nasıl ceza aldığı gerçeği değiştirilemiyorsa , özel yetkili mahkeme tarafından yöneticilerine ceza verildiği gerçeği de değiştirilemez.
bu algıyı başka yöne çekmek isteyenler bunu asla başaramayacak, en azından ekşi sözlükte. çünkü bıkmadan usanmadan yazmaya devam edeceğim. gerçeği kafanıza çivi gibi çakacağım:
Balçova Beko Servisi
"yöneticileri özel yetkili mahkeme tarafından suçlu bulunmuştur"
hadi şimdi sezon boyunca fenerbahçe ile maç yapan takımları tuttuğunuz gibi özel yetkili mahkeme savunuculuğuna başlayın çekomastikleri sizi.
hala kararın yargıtay'da bozulacağını düşünen taraftarlara sahip kulüp. ya inat etmeyin artık, yeter çok net işte, şike yapılmış. 19 maç muhabbetini de bırakın, yargı ispatlayabildiği kadar maç için ceza verdi. saçma sapan argümanlarla kendinizi daha da rezil etmeyin. büyüklük küçük çocuklar gibi ağlayıp zırlamakla, inkar etmekle olmuyor. ''hata yaptık, cezamız neyse verin yeni bir sayfa açalım, herkesten camia adına özür diliyoruz'' dense idi bu muhabbet çoktan kapanmıştı. işte o zaman büyüklük göstermiş olurdunuz. şimdi ise yıllarca sürecek, fenerbahçe kulübü rakip kulüplerin gözünde ''şikeci'' olarak kalacak. şikeyi bu kadar savunduğunuz için insanların gözünde fener'in şike yapma potansiyeli hep baki kalacak.
fenerbahçe büyüklüğü işte bu yüzden tanımlanamıyor.
20 Temmuz 2012 Cuma
Buca Bosch Servis
ben de anlatayım beşiktaş hikayemi. ben de 4-5 yaşımdan itibaren takım tutmam gerektiğini anlamıştım ama karar veremiyordum. baba beşiktaşlı anne gassaraylı. radyodan dinlediğim gündüz maçlarının sesi hala kulağımdadır. kuzenim onlara her gittiğimizde hangi takımı tuttuğumu soruyordu. her hafta farklı bir cevap alıyodu benden. bütün anadolu takımlarını sayardım ama asla fenerbahçe ya da galatasaray çıkmazdı ağzımdan. ne olduysa o dönem oldu beşiktaşlı olmam gerektiğini anladım. ilkokul 2 de erkekler kızlar maç yapardık. benim saçlarım uzun olduğu için nartallo diyordu arkadaşlar. metinin, alinin, feyyazın, sergenin, mehmetin hatta recebin yeri büyüktür beşiktaşlı olmamızda. servis şöförümüz haftasonları kursa giderken mobil tv sinden siyah beyaz bjk maçlarını izlettirirdi bize. ve 20.11.1993 unutulmaz 7-1 lik bjk-ts maçı. o gün evde tv den maç izlerken tek tek not etmiştim ajandama golleri
Buca Bosch Servis
dakikası dakikasına. ertesi gün okulda sınıf arkadaşlarıma göstermiştim. daum la yaşadığımız şampiyonluk sonrası gazetelerin verdiği bütün dandik karton şapkaları, 1 metrelik naylon balonları almıştım. babamla gittiğimiz malmö maçıyla inönü serüvenim başladı. şimdi senede 6-7 maça gidiyorum. kaybettiğimiz maçlarda bile taraftarımızın hiç susmayışı, siyahla beyazın muhteşem uyumu, çarşının her şeye karşı oluşu, az ama öz olan şampiyonluklarımız ve daha bir sürü şey beni beşiktaşa daha fazla bağlıyor. hani diyorlar ya sembol oyuncunuz yok sizin. hiçte bile. bjk takım olarak bir semboldür zaten. başarılarımızda herkesin payı eşittir. hç bir zaman, takımı bir futbolcunun üzerine kurmayız biz. beşiktaş taraftarlarına hep ilkleri yaşatmıştır ve bu böyle devam edecektir. "kara" günlerimizden hep alnımızın "ak"ıyla çıktık. bir umudum sensin anlıyor musun beşiktaş...hayat yaşanmıyor ki senle olmadan.
Karşıyaka Beko Servisi
6-0 olsun, 8-0 olsun, 5-1 olsun skorlarla mağlup olan ancak halen büyük olduğunu iddia edebilen vasat anadolu ekibi. uefa kupası kazanmış bir galatasaraylı olmanın onuruyla yazıyorum bu yazıyı ve bu takımın taraftarlarından ultraaslan kökenli besteleri kullanmamalarını rica ediyorum.
Karşıyaka Beko Servisi
sözlük formatını sikmeyenlerin, trollük yapıp ortalığı germeyenlerin takımı. türkçe'ye dört nokta gibi bir noktalama işareti ekleyip, bu noktalama işaretini yaptıktan sonra yeni cümleler kurmazlar. adam siklenmedikçe yazmış da durmuş amına koyim. kafası başka yere çalışmayan, "zaaaaaaaaaa xd baq yha nası da qızdırıyorum adamları xd xd" diye düşünüp de "qesin bana nicq altı qireceqler xd" bunun hayalini kuran bir liseli elemanın sataşmasından bir şey olmaz. bırakın takılsın liselim. entrylerini girdikten sonra 31 çekmeye gider.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)