9 Ağustos 2012 Perşembe
Siemens Servisi Balçova
2008 yilinda inanilmaz bir kalkinma yapti bu ülke.. dahasi 2000'li yillarda aldi basini gitti.. alkislamaktan ziyade hasetle "nasil oldu da bir ülke boyle costu" diye düsünmeliyiz bence.. yani avrupa sampiyonu olan, tenisin erkekler 1 numarasina sahip olan, oscar üstüne oscar alan yonetmenler ve oyuncular cikartan, sinemasi dünyadan taktir toplayan, müzigi ile, mimarisi ile kocaman bir basari öyküsü (bilimde cok basarili degiller.. ama bir akdeniz ülkesinin bilimde basarili olmasini beklemek bence büyük hayalbazlik)
Siemens Servisi Balçova
hikaye 1975 yilinda basliyor.. yillarca ülkeyi yonetmis olan franco'nun vefati ile.. sonrasinda bir kalkinma süreci, ispanyol solunun franco'ya zamanında destek vermis ailelerin onayini alma süreci.. hala sag parti basta cünkü.. ama reformlar muhalif kanattan geliyor. ve halk bir sekilde sol ile bütünlesiyor. zaman da uygun zaten.. 70'lerin komplesi dünya solunun zirve yaptigi noktadir.. sonrasinda da zaten sag darbeler ile çoşar kalkinir..
ispanyada darbelerin amerika menşeyli yapildigi donemde, bir basarisiz darbeye maruz kaliyor.. fakat bu kez kral tüm insiyatifini olaya koyarak (ki kral derken juan carlos diyelim de belli olsun adi nami.. hos her 5 kisiden birisinin (1) juan carlos oldugu bir memlekette bunu belirtmek pek yarar saglar mi bilmiyorum) darbeyi bastiriyor.. kral darbeyi bastirmadan evvel devletin basina getirilen leopoldo calvo sotelo gelir gelmez direkman ülkeyi natoya sokuyor.. bu o zamanlar cok sahane bir ayrinti olsa da simdi o kadar onemli diilmis gibi gozukmekte.. nato'ya girmek demek, zamanın konjuktoru içerisinde "merhaba, biz sovyetlere karsiyiz, ve bilakis sagciyiz" demekle esdeger bir şey
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder