6 Ağustos 2012 Pazartesi

Çiğli Arçelik Servisi

behzat ç, ilk sezona oranla kötü değil fakat daha az gerçekçi; çekimleri, ofisi, olayları, karakterleri falan daha filmimsi, daha ağır, daha karanlık, fantastik. mesaili memur işinden uzaklaşmış biraz. kötü değil. ama ilk sezondaki gibi yüzde yüz hayatın ekrana yansıması gibi de değil. daha farklı bir havada, farklı bir tatta. düşüş yok, farklı bir atmosferde geçiyor sadece. böyle olacağını da söylemişlerdi sezon başlamadan. haliyle uzaklaşıyor gerçeklerden biraz. ama bu haliyle de hala türkiye'deki türünün en iyisi. bu değişimi görebilmek için fazla zekaya gerek yok, bir çift gözle bir beyin de yeterli. kimileri ilk sezonun havasını daha çok sevdiği için bu halini yadırgıyor. bu da normal bir şey. ama bir değişiklik olmadığını söylemek normal değil. hele değişiklik olduğunu belirtenlere hakaret etmek hiç normal değil. fanatizm denir buna. Çiğli Arçelik Servisi yine diziyle ilgili olarak, izleyici kitlesinin arasında şu kesinlikle eleştri kabul etmeyen fanatik gruba kıl oluyorum. sevdikleri şeyin eksi yönünü görememek üzere programlıdır bunlar. fanatizmden gözleri kapanır, dinleme zahmetine katlanmazlar asla. haklı bile olsa görmek istemezler bir eksikliği. bir yapım yerin dibine bile batsa onlara göre değişen hiçbir şey yoktur, hala şaheser gibidir; kapatırlar gözlerini. hiç sevmem böyle insanları, beğenileri çok laçka ve kalite çitası fazla yüksek değil gibi gelirler bana. ne versen beğenirler. memduh başgan, karakter yaratımı olarak başarılı, fakat yaratılan karakterin sevilecek hiçbir yanı yok. karakterin çizilişindeki başarıyı takdir etmek ile çizilen karakteri takdir etmek arasındaki farkı korumak gerek. bizim insanımız genelde bu farkı koruyamayıp kötü karakterleri ve kötü icraatlerini normalleştiriyorlar kafalarında. sonra toplumsal duyarsızlık, tepkisizlik başgösteriyor. benzer bir olay gerçekte yaşandığında insanlar alışmış, kanıksamış oluyor. normal karşılıyor. yadırgamıyor. gerektiği gibi tepki göstermiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder