29 Ağustos 2012 Çarşamba
Moda Balerin
ilk sezonda bir bölümde* ercüment, bizim şevket'in müdür olduğu yere gidip şevket'le konuşuyordu, şikayette bulunuyordu filan. sonra hiçbir yere bağlanmadı o konu. hah tamam hatırladın di mi? güzel. işte bu şevket-sakallı tavernacı-memduh başgan üçgeninin aslında bir dörtgen olduğunu ve ercüment'in de bu işte parmağı olduğunu düşünüyorum. yani şevket'in hiçbir şeyden haberi yok. zaten şevket öyle derin devlet adamı olabilecek biri değil. ha bir de şevket'in patronu reşat var ki çok deli bir karakter çıkacağını düşünüyorum onun. bakalım olaya tam olarak ne zaman dahil olacak.
Moda Balerin
unutmadan behzat ile şule'nin barıştığını düşünen yazarlar olmuş. bence behzat o kelepçeyi tutuklamak için taktı şule'ye. affeder gibi bakmıyordu açıkçası. daha çok duygusuzca, cezalandıracak gibi bakıyordu behzat.
Moda Balerin
teoriyi bir kenara bırakırsak, bugün ufak bir işim sebebiyle saatinde izleyemedim diziyi. bu yüzden internetten izlemek zorunda kaldım ve bittiğinde saat 3ü gösteriyordu. yani bir tanım yapmak gerekirse sırf behzat'ın, harun'un, hayalet'in, akbabuş'un acılarına ortak olabilmek için gecenin 3ünde insanı 5. kattaki evinden çıkarıp tekel bayiine gönderen dizidir behzat ç.
Moda Balerin
13 Ağustos 2012 Pazartesi
Buca Siemens Servisi | 444 1 494
son olarak gebze organize sanayi bölgesine 150 bin metrekarelik modern bir tesis kurmuş firma. ayrıca bu tesisle türkiye'nin ilk yeşil bina sertifikasını (leed gold) almak niyetindelermiş.
buradan aldıgım bir setüstü ocagın montaji için söz verdikleri günde ve dakikası dakikasına söz verdikleri saatte gelmişlerdir. bir dünya esya aldıgım ve istisnasız hepsinde sorun yasadıgım su donemde, bu kadar zamanlı ve düzgün yapılan iş karşısında gözlerimi yaşarttılar neredeyse.
Buca Siemens Servisi
gelen elemanın güleryüzlü ve işinin ehli olması ise ekstra şaşırtıcı bir durumdu. oyle afallamışım ki hala inanamıyorum istanbulda boyle insanlar olduguna. tam anlamıyla müzelik bir insanla müzelik bir hizmet sundular dogrusu.
not edilsin, kayıtlara geçsin lütfen.
11 Ağustos 2012 Cumartesi
Siemens Servisi Balçova
elif - aay. gidemedin di mi diziden. hilmiyle yatıyosun onun yerine. belki de geldiğin yeri düşünmen lazım elifçim. hem ilk denemen başarısız oldu diye hiç bir seçeneğini elemen gerekmiyor. tekrar düşün. birden fazla yolu var.
Siemens Servisi Balçova
hilmi - sende son bölümlerde gülme kaynağımsın. elif senle yatınca niye üzgünsün başka bir yerde mi olmak isterdin falan dedin ya, hahahah. hayır hilmi, şu an sadece seni düşündüğüne eminim. ayrıca karının sana attığı o okkalı tokat benim bile içimi rahatlattı. neden bilmiyorum, sana karşı öyle derin bir nefretim falan da yok aslında.
bülent - senihalaçokseviyorum.
matmazel - geçen bölümdeki miu miu kolyeniz yüzünden bile sizden nefret etmeye devam edebilirim. ayrıca damızlığınız piyano çalarken yapmaya çalıştığınız behlül temalı konuşma hiç subtle ya da başarılı değildi, onu da bilin.
Bosch Servisi Balçova
bu filmde herşey yeni, pahalı, lüks, on numara tamam da bihter'i behlül'ün sotedeki evine getiren taksinin ön camı kırıktı lan, o kadar zengin olup çatlak camlı taksiye binilir mi hiç yahu? insan daha sağlam bi taksi ayarlar çekimler için...
Bosch Servisi Balçova
öbür taksiciden hiç bahsetmiyorum, bihter takside biraz daha otursa bıyıklarını burmaya başlayacaktı çakal...bihter behlülü yatakta bir kadınla basıyor. sonra ne pis insanmışsın moduna geçip bana bunu nasıl yaparsın diyor. (şuursuzluk mod 10). "benim yatağımda hemde" diyerek çirkefliği zirveye taşıyor (klişe aldatılma cümlesi mod1)
behlülde bana bunu sen mi diyorsun diyerek erkek milleti lan işte dedirtecek cinsten bir cevapla "bunu bana sen mi söylüyorsun" diyerek konuyu başladığı yere çekiyor. nedir o? efenim sütten çıkma ak kaşık değilsiniz siz baya bölümdür bunu unutmuştunuz iyi oldu
Beko Servisi Balçova
-sahneleri uzatıp diziyi 2,5 saate yaymak için artık iyice robotik hareketler baş gösterdi. bihter tam odadan çıkacakkken "adnan" diye sesleniyor. adnan bir duruyor, arkası dönük halde surat sallandırıyor, göz bebeklerini büyütüyor, ağır çekip arkasına dönüp "efendim" diyor. e yuh. ben o sürede derdimi anlatır, bi konferans, iki de panel verir, bi de üstüne pantolon dikerim.
Beko Servisi Balçova
-uzatmayacağım dedim ya; okuyasınız diye feyk attım. (çok sıkıcıyım allahım)
bihter'in kac bolum daha adnan'la deniz kizi (kukusuz, sadece bust) munasebetine devam edebilecegini merak ettigim dizi
edit: ilahi senaristler, bihter adnan'a vermeyince namuslu mu oluor simdi? halbuki verse ednan beye bir kac kere daha noolcak yani, ednan'i da seviyorum deyip duruyor
10 Ağustos 2012 Cuma
Klima Servisi Çeşme
on numara olmuş ya la bu. ne gada da denişik bir o gada ilginç.
üsküdar'a giderken'den iyi olmuş, hem de daha geniş bir kitleye sesleniyor. yalnız umarım bölümler geçtikçe tıkanmazlar, tüm malzemeyi ilk bölümlere harcamıyorlardır.
Klima Servisi Çeşme
bir de rica edicem leyla ile mecnun'la kıyaslanmasın. ayrı kulvardalar en başta ama öyle olmasa bile leyla ile mecnun külttür, bu dizi ise şimdilik "süper bir komedi dizisi" olmayı vadeden önemli bir yapım.
Arçelik Servisi Çeşme
her bölümünden aynı performansı beklemek gereksiz olur. dünyanın en baba sitcomunda bile yüzünüzde tebessüm bile oluşturmayan bölümler olur. böyle işlerde sahneye bakarsın, her bölümde en olmadı 3 bölümde bir altınıza sıçırttıracak sahne olsa benim için yeterlidir. kalan kısımlarını yüzünüzdeki o ebleh gülüşle izliyosunuz vakit geçiyor zaten. vel hasılı kelam; mert emdi
2. bölümüyle de beklentilerimi fazlasıyla karşılamaya devam ediyor.
Arçelik Servisi Çeşme
ilk iki bölümü de reytingde ilk 5te. bu saatten sonra sonunun üsküdara giderken gibi olacağını düşünmüyorum.
çoğu kişi bahsetmiş, bu dizinin süresi azalmalı. bundan sonra 75 dakikaya düşecek ama yine de fazla. 45 dakika olsa, sanırım çok daha efsane bölümler izletebilirler bize.
selçuk aydemir şahane işler başarıyor.
leyla ile mecnun gibi bu da kendi kitlesini yaratacak gibi duruyor, hatta şimdiden bir kitle oluştu gibi.
tahminime göre ilk sezon sonlarına doğru leyla ile mecnun kitlesini geçecek. çünkü leyla ile mecnun kadar absürt değil, ve kabul etmesi daha kolay bir senaryosu var.
umarım efsane olur bu dizi de.
Siemens Servisi Balçova
sözlükteki yorumlara istinaden 1. bölümü internetten izledim. eh işte deyip ikinci bölüme şans verdim. ama dün saat 23 gibi dizinin karşısında uyuklamışım. zaman zaman güzel espiriler çıkıyor, lakin ben bu tip zorlama komedi dizilerinden daha sağlam ve yoğun komedi bekliyorum. bu dizide böyle birşeyler eksik.
nedense bana bir uludağ limonata, bir nutella, bir eti browni intense havası veren bir dizi gibi geldi.
Siemens Servisi Balçova
sözlük ahalisi bir çok şeyde olduğu gibi bundada bir pohpohlama moduna girmiş sanki. geniş aile gibi bir durum var.
Bosch Servisi Balçova
murat köpeklerden kaçarken ilk kaçışında subhaneke son kaçışında da kel kevser okuyor.
bilenler iyi hatırlar... çalgı cengi'de ikili rock festivali niyetine gittiği üniversitede dincilerin festivaline katılıyordu. orada da hangi ilahileri biliyorsunuz sorularına murat "siz makamı verin, biz subhanekeden girer kel kevser'den çıkarız" diyordu.
Bosch Servisi Balçova
eğlenerek izliyoruz. insan ister istemez üsküdara giderken ile kıyaslıyor bu diziyi.
öncelikle üsküdara giderken ilk birkaç bölüm itibarı ile benim çok daha hoşuma giden bir dizi olmuştu onu belirteyim. ama senaryonın akışı zamanla zorlanmış gibiydi ve bazı ana karakterlerin ikinci bir hikayesi olmadığı için biraz durağanlaşmış gibiydi.
ama işler güçler'de bütün elemanların yaşadığı yerler, oradaki tanıdıkları, geçmiş hikayeleri ve hedefleri olduğunu görüyoruz ve ilerde hepsi birer malzeme olarak geri dönebilecek bilgiler.
izlerken çok eğlendim, umarım böyle gider..
Beko Servisi Balçova
leyla ile mecnun'un yokluğunda ilaç gibi gelen dizidir. vallahi tebrik ediyorum. o kadar osuruktan sözüm ona kaliteli yapımın arasından güneş gibi doğdunuz. araya sıkıştırılmış ve aniden geçen espriler ve sahne geçişleri nefis tatlar bırakıyor dimağımıza.
Beko Servisi Balçova
daha önce havaalanından araba kiraladığım şirketin çalışanının, murat cemcirin ders verdiği yerdeki güvenlik rolünde oynadığı dizi. adamı görünce araba kiralayasım geldi allahıma. ne işin var la orda?
ilk bölümde abdurrahman enişte'yle yapılan çalgı çengi göndermesi, bu bölüm de elvan dalton'la devam etti. ne zaman tırlatıp birbirlerine dayı oğlu demeye başlayacaklar merakla bekliyorum.
edit: ilk bölümde "teyzemin evladı" dedi diye amma çok mesaj geldi. arkadaşlar, kardeşler, abdurrahman enişte zaten akrabalık bağlarını göstermiyor mu? her şeyi tek tek mi yazayım? dayı oğlu çalgı çengi'deki film hatalarından biriydi. dizide demezler herhalde, teyze oğlu diye gider... aman ne bileyim, senariste sorun.
9 Ağustos 2012 Perşembe
Siemens Servisi Çeşme
asik oldugum kadinin asik oldugum ulkesi. issizligin 20% lere vurdugu bu gunlerde bile cafeleri, barlari doldurup neseyle hayatlarina devam eden sevimli insanlarin ulkesi.
turkiye disinda yemekten en cok keyif aldigim yer. madrid'e giderseniz, sehrin degisik yerlerinde bulabileceginiz vaca argentina ( arjantin inegi ) restoranlarina mutlaka gitmelisiniz. sakin iyi pismis istemeyin eti, yazik edersiniz.
Siemens Servisi Çeşme
bilimum plazalardaki bilimum tapas barlarinda harika mezeleri ve keyifli insanlarin gurultusunu yasamadan donulmemesi gereken, hatta belki hep orda kalinmasi gereken guzel memleket.
Çeşme Arçelik Servisi
ve sonra nolmus biliyor musunuz? iste, turkiye de asla ol(a)mayacak olan sey olmus. ic savasta baba ana baci kardas demeden birbirinin hunharca kesen (ayni milletten 600.000 kisinin birbirini kesmesinden sozediyoruz) bu ademogullari, franco'nun cenazesini kaldirdiktan sonra; tassaklisindan bir parlamenter demokrasiye gecme iradesi beyan etmisler. milliyetcisi, dindari, sosyalisti, komunisti, ayrilikcisi bir araya gelmis ve hepsinin nefes alip verebilecegi bir atmosfer kuran bir anayasa yazmislar. ispanyollar'in gecirdigi bu inanilmaz degisimin sirri, kendilerinin "la gran amnesia" dedikleri bu "unutma pakti"nda saklidir. bir defa bu irade hasil olunca, avrupa birligi'ne sadece yerinde durmakta zorlanan ati mahmuzlamak kalmistir.
Çeşme Arçelik Servisi
turkiye ispanya olabilir mi?. 4 seneden sonra buna tek cumlelik bir cevabim vardir: olamaz. basbakaninin hala 1930daki tek parti politikalarina yuklenmeyi gunluk vazife bildigi, din ve ahlak ile kafayi bozdugu, ana muhalefetinin hala toplumun icine sigamayacagi bir elbise dikmekle mesgul oldugu bir ortamda, ve dahasi bu derin bolunmuslugu yoketmek icin halkin da hicbir irade beyan etmedigi bir ortamda;
turkiye ispanya olamaz.
Arçelik Servisi Çeşme
en nihayetinde bir akdeniz devleti olmasindan kelli, kendi basina olsa sicabilecekken basinda kuzey ülkelerinden bir kac denetcinin olmasi ile sahlanmis ülkedir.. dogru.. ama avrupa birligi gelip de senin anlina silah dayamiyor reformlari yapman icin benim bildigim.. zira dayasa biz bugun sacma sapan hadiselerle ugrasmak yerine, gündemimizde sadece hangi konu basliklarinin acildigi, avrupa birligine katilim sürecinde nerede oldugumuz gibi konular olurdu.. yani en nihayetinde, onlarin da uymasi gereken kurallar ile bizim de uymamiz gereken kurallar ayni.. 86'da girip adamlar bugun buradalarsa, ve biz onlarin cok ama cok gerisindeysek, bunun altinda bizim hükümetlerimizin gerzek işlerle ugrasip sonrasinda ise halka "bizi avrupa birligine almiyorlar" demesi yatiyor..
Arçelik Servisi Çeşme
en nihayetinde avrupa birligine girince de bitmiyor iş.. bitseydi irlanda'nin gdp'sinin bir sekilde isvicre'ninkinden büyük olmasini beklerdik.. dünyadaki en tarafsiz insanlarinin bulundugu isvicre'nin ne kisi basi milli gelirine, ne de kisi basina düsen milli hasilasina cogu avrupa memleketinin ulasamamasini baska türlü aciklayamayiz cünkü..
dedigim gibi.. bu halk en nihayetinde akdeniz halki.. sicak kanli, kendi baslarina tembel, ama iş buyurulunca sike sike yapan bir halk. avrupa birligi'nin sozlerini ciddiye alan bir yonetimle, 20 senede buraya gelebiliyorlar.. bizimkiler gorsunler, okusunlar da utansinlar gari..
Siemens Servisi Balçova
2008 yilinda inanilmaz bir kalkinma yapti bu ülke.. dahasi 2000'li yillarda aldi basini gitti.. alkislamaktan ziyade hasetle "nasil oldu da bir ülke boyle costu" diye düsünmeliyiz bence.. yani avrupa sampiyonu olan, tenisin erkekler 1 numarasina sahip olan, oscar üstüne oscar alan yonetmenler ve oyuncular cikartan, sinemasi dünyadan taktir toplayan, müzigi ile, mimarisi ile kocaman bir basari öyküsü (bilimde cok basarili degiller.. ama bir akdeniz ülkesinin bilimde basarili olmasini beklemek bence büyük hayalbazlik)
Siemens Servisi Balçova
hikaye 1975 yilinda basliyor.. yillarca ülkeyi yonetmis olan franco'nun vefati ile.. sonrasinda bir kalkinma süreci, ispanyol solunun franco'ya zamanında destek vermis ailelerin onayini alma süreci.. hala sag parti basta cünkü.. ama reformlar muhalif kanattan geliyor. ve halk bir sekilde sol ile bütünlesiyor. zaman da uygun zaten.. 70'lerin komplesi dünya solunun zirve yaptigi noktadir.. sonrasinda da zaten sag darbeler ile çoşar kalkinir..
ispanyada darbelerin amerika menşeyli yapildigi donemde, bir basarisiz darbeye maruz kaliyor.. fakat bu kez kral tüm insiyatifini olaya koyarak (ki kral derken juan carlos diyelim de belli olsun adi nami.. hos her 5 kisiden birisinin (1) juan carlos oldugu bir memlekette bunu belirtmek pek yarar saglar mi bilmiyorum) darbeyi bastiriyor.. kral darbeyi bastirmadan evvel devletin basina getirilen leopoldo calvo sotelo gelir gelmez direkman ülkeyi natoya sokuyor.. bu o zamanlar cok sahane bir ayrinti olsa da simdi o kadar onemli diilmis gibi gozukmekte.. nato'ya girmek demek, zamanın konjuktoru içerisinde "merhaba, biz sovyetlere karsiyiz, ve bilakis sagciyiz" demekle esdeger bir şey
Bosch Servisi Balçova
kremalı domates çorbası bulamayacağınız, kareli defter kullanma saplantıları yüzünden çizgili defter bulmanız için kasmanızın gerekeceği bir ülkedir. ayrıca hayat felsefeleri tranquila *olan insanların ülkesidir. hiç bir işiniz vakitlice bitmez. hizmet sektörü rezalettir. es kazara internet faturanızı ödemeyi unutursanız 20 gün internetsiz kalabilirsiniz, şirket değiştirmek için de 2 ay internetsiz kalmayı göze almalısınız.
Bosch Servisi Balçova
velhasıl kelam güney avrupa ülkesi değil kuzey afrika ülkesi olma olasılıgı daha yüksektir...
10 ay yaşadığım, istanbuldan sonra bir kaç sene ve tekrar daha fazla yaşamak istediğim muhteşem ülke.
türkiye gibi bir yanda denize girenler öbür yanda kayak yapanların olduğu bir yeryüzü cennetidir.son üç yıl içerisinde daha bir pahalılaşmıştır:( avrupalıların sanıldığı gibi burada yaşamak çok çok ucuz değildir.
güzel doğası,insanları ve mimarisiyle beraber sevgilimi içinde bulundurur.
avrupadaki bence tartışılmaz en rahat, stressiz, sakin, eğlenceli ve uygun iklimlerin olduğu yarımadadır. ikibinlerin başında kağıtsız yabancılara vatandaşlık vererek nüfusu daha bir artmış ve insan çeşitliliği bakımından güzelleşmiştir.
Bosch Servisi Narlıdere
halkının büyük bir çoğunluğunun* herhangi yabancı bir dil bilmediği, ispanyolca bilmeyenlerin gelmeye hiç heves etmemelerinin iyi olacağı, heves edenlerin de sonuçlarına katlanmaları gerekeceği bir ülkedir ispanya. benim ingilizcem veya şu dilim iyi diye ona güvenip gelmek çok zor zamanlar yaşamanıza sebep olabilecek büyük bir hatadır, üstüne bir de niye ispanyolca bilmiyorsun diye aşağılanmanız da cabasıdır.
Bosch Servisi Narlıdere
tüm bunlara rağmen yine de sunduğu fırsatlar ve/ya güzellikler için ispanya'ya doğru yola çıkarsanız, insanların büyük çoğunluğu ile iletişime geçemeyeceğinizi aklınızda bulundurup, beklentilerinizi düşük tutmanız faydanızadır.
8 Ağustos 2012 Çarşamba
Beko Servisi Bayraklı
casillas ve ronaldo'yu saymazsak, bayern münih seviyesinde tek futbolcusu olmayan takımdır.
ne ribery ne robben ne gomez ne müller ne schweinsteiger ne gustavo ne lahm ne de boateng ile rekabet edebilecek tek futbolcuları yok. ama ronaldo ve casillas öyle güzel fark yaratıyorlar ki işte, bayern münih koca turda bir türlü kopup gidemedi hep başabaş kaldı.yarın atletic bilbao karsısında kazanırsa 3 yıllık aradan sonra tekrar şampiyon olacaktır.biz madrid'in asi atletico'lu gençleri olarak yine kralın sükseli takımının kutlamalarını boynu bükük bir şekilde seyredeceğiz.
Beko Servisi Bayraklı
an itibariyle de facto-de jure karışık bir şekilde 2011-2012 la liga şampiyonu. yaklaşık 75 dakikalık bir oyundan sonra de jure olarak şampiyon olacaklar. zira şu an oynanan bilbao maçında 2-0 öndeler ve dk 20.
2011/2012 la liga şampiyonudur. bunda en büyük katkı tabi ki 100 küsür golü atan ileri üçlü ve bunların arasından sıyrılan cristiano ronaldo. onun yanında bunları besleyen ve oyun zekasıyla oyunu yönlendiren mesut özil ve xabi alonso. tabi ki bunda antonio adan'a kadar rep vermek lazım, 3-5 kişiyle gelmez şampiyonluk. ve son olarak ilk sene takımı tanıyan, oyuncuları yerleştiren ve ikinci senesinde barcelona hegemonyasını yıkan jose mourinho. güzel, göze hoş gelen futbol yansıtarak gelen şampiyonluğu sözlükteki tüm madrid sempatizanlarına, taraftarlarına hatta franco'nun piçlerine bile armağan edip hep beraber kutlamak isterdim. hala madrid!
İzmir Bölge Servis A.ş
real madrid'in bayern'i evinde ezip geçeceğine inanıyorum. şampiyonlar liginde özellikle deplasman maçlarında fazla zorlamıyorlar ve genellikle berabere alıp gitmeye razı gibiler. ilk maçta yine öyle olacaktı, son gol olmasaydı. bunun yanında haftasonu oynanacak el clasico'nun da etkisi vardı.
Buca Arçelik Servisi
ligde ise şampiyon olacaklar gibi, fakat sevilla maçı ile bilbao deplasmanı kritik. barcelona'nın rakiplerinin daha çıtır çerez olduğu düşünülürse, el clasico'nun da kaybedilmesi durumunda puan farkı 1'e inmiş olacak ve kalan maçlarda 4'te 4 şart olacak.
Çeşme Arçelik Servisi
bu gece çok entry sildiren takım.
narlıdere arçelik servisi
her fırsatta belirttiğim zinedina zidane döneminden beri avrupa'da tuttuğum takımım. 20. yüzyılın en iyi takımı seçilmişti. şimdi de jose mourinho, cristiano ronaldo ve mesut özil önderliğinde en azından önümüzdeki 2-3 yılı domine edeceğe benziyor. çünkü kadro çok genç, orta sahaya ve defans bir iki transfer ile daha da kusursuz bir takım oluşturulabilir.
son 2-3 yılda tökezlemiş ve meydanı fc barcelona'ya bırakmıştı. ama toparlanınca gerçek kralın, bir numaranın kim olduğunu gösterdi. futbolu son 2-3 yıldan itibaren sanmamak ve geçmişe de bakmak gerek. şu an ki kadro real madrid ve la liga tarihinin en çok gol atan takımı: 109 gol. ve ligin bitmesine daha 4 hafta var.
İzmir Servis Merkezi
dün gece oynanan bayern munich maçınaa bakarak konuşmak gerekirse, kendi evinde real madrid'in bu turu geçeceğini düşünenlerdenim. allianz arena çok başka bir stat ve bayern burada gerçekten çok başka oynayan takım. bunu bundesliga maçlarına bakarak çok rahat görebilir herkes. ancak benim gözlemlediğim tek ihtiyaç yeri orta sahadır ve adaylarım ise net bir şekilde toni kroos veya schweinsteiger yeni sezonda.
bu takımın başka bir şeye ihtiyacı yok.
dipnot: önümüzdeki 5 yıl içerisinde her takımda alman olacak. şuraya yazalım.bakıyorum da bir maç kötü oynayıp kaybedince itin götüne sokulmaya başlanmış takım.
Buca Arçelik Servisi
her takım gibi bu takımın da eksikleri var, fazlaları da var. şampiyonlar liginde 11 maçta 33, kendi liginde 33 maçta 107 gol atmış bu takım. ebesinin amı yani, daha ne yapacak?
Narlıdere Arçelik Servisi
merak etmeyin, arbeloa'nın bu takım yakışmadığını mourinho da görüyor. glen johnson ya da kyle walker ı istemesinin sebebi de bu zaten. öte yandan dünya futbolunda belirgin bir sol bek sıkıntısı var, o yüzden coentreo'nun kendisini geliştirmesini beklemek ya da gareth bale'e 50 milyon pound bayılmak zorunda ki, ilkini tercih etmesi normal.
ayrıca falcao alınsaymış süper olurmuş, öyle diyenler var. tamam falcao'nun bitiriciliği benzema'ya 5 basar da, benzema'nın olayı ve real sistemine katkısı başka. adam pres yapıyor, rakip defansı hırpalıyor, fiziğiyle top saklıyor. falcao gibi "ulan şöyle kafalık bir top gelse de doksana zımbalasam" diye rakip ceza sahasını parsellemiyor. yoksa var elinde real'in o tarz adam, higuain de benzer özelliklerde. ama sistem farklı. benzema'nın iyisi rooney, onu da almak en az 60 milyon pound(o da united satarsa).
Çeşme Arçelik Servisi
takımın en temel sorunu yan top savunması ve son dakikalarda kritik goller yemesi. bunu nasıl giderebilir mourinho bilemiyorum, ama giderebilecek tek kişi varsa o da mourinho'dur heralde.
sonuç itibariyle bu takımın kadrosu çok kötü değil, dünyada sadece barcelona'dan kötü. o yüzden eksik bir iki bölgede iyileştirmeye gidilerek önümüzdeki sezona başlanabilir.
İzmir Servisi
eğer barcelonayı yenmek onların üzerinde bir futbol oynamak istiyorlarsa defans,orta saha ve forvet hattında mutlaka daha iyi oyunculara ihtiyaçları var. defans;arbeloa ve contreao gitmeli hatta ne idüğü belirsiz pepe de gitmeli. orta saha xabi alonso bazen çok kötü oynuyor di maria idare eder mesut özil eh işte ama mutlaka topu daha iyi yönlendiren bir orta sahaya ihtiyaçları var. forvette ise higuain ve benzema ile bu iş olmaz ronaldo olmasa forvet felaket. kısacası sezon sonu şampiyon olunsa bile bu kadro yapısı ve futbolla her zaman barcelona ezer.
dun bayern karsisindaki cirpinislarini gorunce sasirmadim desem yalan olur.
dusunun ki jose mourinho gibi defans ustadi bi adamin defansini alabora etti adamlar.
el clasico'ya etkisi olur mu bilmem ama bana biraz tutuk ve fena halde gergin gibi geldiler.
yenilgi ile de daha da gerildiler simdi.
zira jose'nin ne kadar egolariyla yasayan ve ne denli yenilgiyi kabul edemeyen bir adam oldugunu biliyoruz.
ve bunu oldugu gibi oyuncularina da aktariyor. atmut dibine dusmus yani, dun de gorduk bir kez daha.*
maalesef ortami sakinlestirebilen, oyuncularinin psikolojisini her kosula gore anlayip hazirlayabilen bir teknik adam olmadigini da biliyoruz.
bunlarin hepsi eksi yaziyor su an hanelerine.
Buca Arçelik Servisi
bakalim, 21 nisan aksami gorecegiz.
burada oynamayı haketmeyen oyuncuları barındıran takım.
Çeşme Arçelik Servisi
arbeloa: aga senin olayın nedir? hız desen yok, fizik desen idare eder, markaj desen on üzerinden 6. top tekniği varla yok arasında. arbeloa'nın rakip hücumcuyu bezdirdiğine niye şahit olamıyoruz? mourinho bu adamda nasıl bir ışık gördü ve hiç güven vermeyen birini nasıl oynatmaya devam ediyor anlayabilmiş değilim.
khedira: bir xabi alonso hiç değil. bir busquets de değil. 2010 dünya kupasındaki alman milli takımında o kadar parlak bir futbol oynamıştı ki "birkaç yıl içinde muhteşem bir futbolcu olacak" teziyle takıma getirilmişti. lakin bu sezonki performansı kanımca üst düzey futbolun altındadır, hatta dönem dönem takımı frenlediğine şahit olmuşumdur.
Narlıdere Arçelik Servisi
coentrao: benfica kariyerinde başarılı bir grafik çizip 30 milyon (çüş) euro'ya yüksek beklentilerle transfer ediliyorsun. aga zaten mevkinde marcelo var, sen yedek kulübesinin parçası olmaya adaysın. öyleyse ilk 11 oyuncusu olmak için yüksek performans göstermen gerekiyor. önemli bir maçta sana oynama fırsatı doğmuş. gel gör ki takım 89'da senin savunduğun yerden gol yiyor. çalım yediğin adam da robben değil, lahm. benfica'da oynayan coentrao nerede? diye sorası geliyor insanın.
İzmir Beko Servisi
granero: dakika 75'ten sonra oyuna girip 15 dakikada nasıl verimsiz oynanır sorusunun yanıtı.
not: yazar bu oyuncuların geçmişteki başarılarının ve başka yerlerde çok başarılı olabileceklerinin farkındadır. real madrid ayarında, üst düzey futbola yakışmadıklarını vurgulamak istemiştir.
İzmir Bölge Servis
barcelona'yı yenmeden şampiyonluğun haram olacağı çok sevdiğim takım.
Buca Arçelik Servisi
sene 90'lı bişeyler sonları ama tam hatırlamıyorum maçları trt 3 verirdi, hierro, roberto carlos, raul vardı o zamanlar, casillas 18 yaşındaydı taa o zamandan severim casillas'ı yani tabii real madrid'i... o zamanda en büyüktü şimdi de hala en büyüktür benim için, azılı bir messi ve barcelona düşmanı olarak real madrid ve christian ronaldo hala en iyilerdir, ama lütfen nou camp ta da olsa maç artık yenmek lazım barcelona'yı dost acı söyler başka türlü olmaz.globalleşmenin, kapitalizmin ve ergenliğin karşısında durulamayacağının ispatı olan takım. vay be nereden nereye, eskiden semt takımları tutulurdu, sonra semt takımı+ ulusal bir takım tuttu; önce gs, fb, bjk sonra ts eklendi bunlara. sonra dünyadan bir takım başlarda liverpool sempatik geliyordu insanlara ajax, milan derken barselona ve real madrid geldi işe son noktayı koydu. artık ya barçalısın yada kralın adamı. bırak tez çalışmasını bundan kürsü kurulur be.
Narlıdere Arçelik Servisi
türkiye'de güce tapanların desteklediği takımlardan biri. diğeri de barcelona. eğer bir türk bu takımları destekleyip biz diye bahsedebiliyorsa izmir'linin istanbul takımı tutmasından daha doğal bir durum yok.
bu duruma en güzel cevabı şöyledir.
Çeşme Arçelik Servisi
"istanbul takımlarını tutanlar biraz da bizim takımlarımızı tutsunlar"
İzmir Beko Servisi
zamanında 50 liraya beckham forması alıp gönül bağı kurduğunu düşünen kekoların takımı. dinini, milliyetini değiştirirsin ama başka ülke takımının taraftarı olamazsın, gönülden bağlanamazsın. kendinizi kandırmayın.
anlamsız ve cahilce eleştirilere maruz kalan 20.yüzyılın en büyük futbol kulübü olarak kabul edilen kulüp.
bazı futbolla ilgili olduğunu söyleyen kişiler tarafından başarılı görülmemektedir, 31 lig, 9 şampiyonlar ligi kupasına sahip bir kulüp nasıl başarısız görülür benim aklım almıyor.
Beko Servisi Bayraklı
doğuştan madridli türklerin, yine türklere özgü ayrımcılıkla katalanlara koyacaz vs. şeklindeki ifadelerle destekledikleri takım..
o kadar komik ki bu entryleriniz. sadece real madrid için değil, manchester city, liverpool, arsenal vs. her takım için bunu yapan arkadaşlar türedi son dönemde. sosyolojik tez konusu yemin ederim..hakkinda yapilan yorumlara bakilirsa dunyaya mal olmus bir takimi tutmak ergence, sacma, komik vs imiş.
arkadasim, iyi misiniz?
ibb'den bahsetmiyoruz, real madrid'den bahsediyoruz?
ya da soyle soyleyeyim, serdar ortac degil konu, madonna? anlatabildim mi?
Beko Servisi Bayraklı
farkli olacagiz, analiz yapacagiz diye suyunu cikarmiyorlar mi... cok guluyorum...
Beko Servisleri Bayraklı
hierro'lu, raul'lü, redondo'lu, mijatoviç'li, morientes'li bir kadrodan c.ronaldo'lu, pepe'li, di maria'lı, coentrao'lu bir apaçi topluluğuna dönüşen takım. aslında sevilmiyorsa bu yüzden sevilmiyor.
kalan 7 haftada 6 galibiyet alırsa 2011 - 2012 sezonu la liga şampiyonu olacaktır. kadrosunda da kaka, xabi alonso, iker casillas gibi beyefendileri barındırır, apaçi aramak isteyenler arama motorlarına david villa, xavi hernandes yazabilirler.
Beko Servisleri Bayraklı
atletico madrid'e 10'a yakın yıldır yenilmeyen takımdır. haliyle son yıllarda atletico madrid maçları real madrid için zorlu maçlar değildir, ancak tabiki her zaman derbi derbidir.
Beko Servisi Bayraklı
şiir gibi futbolu öyle boşverilecek bir şey olmamakla birlikte bu sezon şampiyonluğa emin adımlarla ilerledikleri için bazı taraftarları bok atmaya iten çınar. bu takımı sadece barcelona ile kıyaslayıp, bunu sevmeyin, bak barcelonayı sevin demekle bu açık seçik ortaya koyuluyor. halbuki barcelona taraftarının böyle ezik hareketlere ihtiyacı yoktur. barcelona son bir kaç yıldır futbolun gerektiği ne varsa yaptılar ve haklı olarak meyvelerini de aldılar. kaldı ki hala çok yüksek seviyedeler. yorgunluk, boşvermişlik belki de doygunluk. real madrid rakip takım seçmeyerek aynı hırsla oynarken kendileri lig'de son senelerinde gösterdiği performansı gösteremiyor. puan farkının açıklaması da budur.
Beko Servisi Bayraklı
ayrıca kimse yok pepe, yok mourinho falan demesin. pepe'nin yaptığı hayvanlıkları tasvip etmenin takım tutmakla alakası yoktur. kabul edilemez şeyler yapıyor adam ki sırt tekmelediği hadiseden sonra siktiri yemeliydi benim nazarımda. barcelona tiyatrosu ve futbolcuya kendi formalarını giydirip haftalarca futbolcuyu zorla getirme olayı pek etik şeyler değildir. her takımın bu şekilde eksileri vardır ama sikilecek kulak arkası aramak da ayrı bir olay. bak bak bak iğrenmemiz lazımmış takımdan. milyonlarca taraftar bir şey bilmiyor, bir sen biliyorsun he mi.
Siemens Servisi Çeşme
bazı laf anlamayan insanların üzerinden taraftarlarına laf atmaya çalıştığı takımdır.
öncelikle pepe'nin amına koyayım, size bir şey olmasın. değil bu sözlükte, hayatımın herangi bir noktasında pepe'yi savunduğumu gösterebilecek hiç bir insan yoktur, pepe şerefsiz ve futbolun piçliklerini en sevmediğim şekilde uygulayan adi bir adamdır. real madrid'de oynamasından dolayı utanç duyuyorum kendisinden.
Siemens Servisi Çeşme
benim kızdığım nokta bazı insanların ikiyüzlülük yapmasıdır. kızdığım nokta ta 8.5 sene önce, pepe'nin değil real madrid'le, dünya futboluyla alakası olmadığı dönemde, real madrid'den nefret ettiğini yazan bazılarının "bize real'i şöyle sevmedik böyle sevdik" yazmasıdır. burada benim beşiktaş'lı olduğumu ve fenerbahçe'yi hiç sevmediğimi herkes bilir. ben çıkıp "lugano, bilica gibiler fener'den gitsin, ben onu aykut'la oğuz'la rıdvan'la sevdim" yazarsam bu beni iki yüzlü yapar. lugano gitti, bilica da gidebilir; ama ben fenerbahçe'yi sevmem ve sevmeyeceğim (iyi futbol oynadığında saygı duyarım, o ayrı bir şey). bunu açık yüreklilikle ortaya koyuyorum.
gerçi "ezelden barcelona, bazı dönemler için rm sempatizanı" olduğunu açıklayan adamlara laf anlatmaya çalışmanın ne anlamı var, bilemiyorum. bir insan aynı anda iki ezeli rakibe sempati duyabiliyorsa, zaten ciddi bir problemi vardır.
ps: avrupa futboluna gözümü açtığımda o kulüpte santillana vardı güzel kardeşim, hey gidi.
Beko Servisi Çeşme
haberin ana temasını kaçırıp boş bilgilerle kafa siken malların piyasaya sürülme sebebi kulüp.
Beko Servisi Çeşme
internette yüzlerce sitede olduğu haliyle alınan, altına bir de kaynak gösterilen, "yalaaaan!" denilince real madrid'in resmi sitesindeki haberle son bulması gereken bir hadiseyle ilgili hala mal mal konuşmalar, espriler, şakalar, falan... vay efendim "leyton orient kulüp müymüş kişi miymiş" onu araştırayım ben size? bu haberden çıkara çıkara onu mu çıkardınız yani?
o son futbol okulunu açmayacaktın real madrid! öyle mal, öyle tuhaf organizmalar başına musallat olacak ki, aklın gidecek. tası tarağı toplayıp gideceksin buralardan. o kadar söylüyorum anla artık sen.
Arçelik Servisi Çeşme
1989-1990 sezonunda 107 gol atarak şampiyon olduğu sezona göre kıyaslanırsa bu sene gol rekorunun anasını sikecek takımdır.
2011-2012 sezonunda şu ana kadar 22 maç yapmış ve 75 gol atmış gol ortalaması 3.409
daha önünde 16 maç var ve rekoru kırması için gereken 33 gol var.
yani maç başı ortalama 2.062 gol atsa yetiyor.
lig sonunda 120 golü bulur diye düşünüyorum.
Arçelik Servisi Çeşme
yürü olm, kır amk, rekor mekor bırakma. eğer altın ayakkabı ödülü varsa ronaldo alacak gibi duruyor.
yalnız tek handikap var.
eğer barcelona'yı yenemezse bu seneki şampiyonluk sönük bir başarı olarak addedilecek.
maç sonrası düzeltmesi:
18 şubat 2012 real madrid racing santander maçından sonra rekora bir adım daha yaklaştı.
23 maçta 79 gol attı, ortalaması 3.434 oldu.
kalan 15 maçta 29 gol atsa yetiyor
yani maç başına 1.933 gol.
Bosch Servisi Balçova
2011-2012 sezonunda oynadığı 21 lig maçında sadece 3 kere puan kaybı yaşayan takım.
kaybettiği toplam puan 8. hala "daha çok maç var", "maçlar oynanmadan kazanılmaz bikerem" tarzı, ömer üründülvari tedbirli yorumları okuyorum. barcelona puan olarak geride, lig adına moral ve motivasyonu kaybolmuş durumda ve kalkıp jose'nin real madrid'ini geçecek. bunu gidip guardiola'ya bile söylesen adam güler. barcelona artık şampiyonlar ligine ve kral kupası finaline odaklanacak. ayrıca puan farkının bu hafta 10'a çıkma ihtimali falan da pek önemli değil. 7 puan fark korunsaydı da real madrid şampiyon olacaktı. barcelona'nın, villareal deplasmanında aldığı beraberlik ile bu lig zaten bitmişti.
Bosch Servisi Balçova
2011-2012 sezonu la liga şampiyonu olarak anılabilir artık.
ayrıca eğer barcelona deplasmanlardaki rezalet performansını, josep guardiola da şu saçma rotasyon ısrarını devam ettirirlerse rekor puan farkıyla şampiyon olması işten bile değil.
7 Ağustos 2012 Salı
Siemens Servisi Çeşme
ayırt etmeden her futbol maçını izleyebilenler için izlemesi çok zevkli, ancak çekişmeli maç sevenler için izlemesi çok sıkıcı takım. bu takımı sevmeniz ya da sevmemeniz virgülün hangi tarafında olduğunuza bağlı.
Siemens Servisi Çeşme
eminim, rakip takımın oyuncularından bazılarının ayağına hiç top değmediği bazı barça maçları oluyordur.
santrayı yapanlar şanslı, onlar garanti 5 defa topa dokunabiliyorlar.
her maçı bir sanat eseri. ister sıkıcı gelsin, isterse de barcelona'dan haz etmeyin bu takımın maçlarını canlı izleyebilmek bir lütuftur. yıllar sonra bile konuşulacak, her futbol sohbetinde eşik olarak gösterilecek bir takım olduklarının farkına vararak, mümkün olduğunca maçlarını kaçırmamak lazım.
Beko Servisi Balçova
bu altyapi varken dünya futbolunu rahat birakmaz bu takim, ben size söyleyeyim. ha birakmasin da zaten, o ayri...
dün nolito diye bir eleman girdi oyuna mesela. pek varlik gösteremedi ama ben anladim olm. bir iniesta gibi, bir xavi gibi bu herif.
Beko Servisi Balçova
pedro'nun oynamaya basladigi zamanlari hatirliyorum. nasil sövüyordum... ayaginda top tutamiyordu itovlit. mac 5-0 olduktan sonra girerdi zaten o da. ama su an neler yaptigini görüyoruz ibnenin.
bu takim hic kasmiyor transfer stratejisiymis cartmis curtmus. kendisi yetistiriyor. taktigi her zaman belli. daha 12 yasindayken cocuk ne yapmasi gerektigini ögreniyor.
e ondan sonra gel "biz barca'nin taktigini cözdük abi hep pas yapiyolar yav" de. istedigin kadar cöz mna koyim, orada egitim almis adami yenemiyorsun iste.
kesinlikle bir kulüpten daha fazlasi. manyaklara bak lan.
Beko Servisi Çiğli
bundan bi 40 sene sonra, bak messi'yi, xavi'yi, iniesta'yı değil; maxwell'i, atıyorum pinto'yu falan futbol mundial'e çıkaracaklar. "barcelona'nın messili, xavili, iniestalı kadrosunda yedek kaleci olan pinto, o efsane zamanları anlattı." diyecekler.
Beko Servisi Çiğli
bi belgesel yapacaklar; kıçındaki kıllar kadayıf olmuş valdes, saçları ilk günkü gürlüğünde puyol, mali'de fahri federasyon başkanlığı yapan keita "çok güzel takımdık. kardeş gibiydik lan biz." diyecekler.
yüzyılın efsaneleri programında messi'yi konu edinecekler. xavi-iniesta yan yana çıkacak(ayrı düşünülemez zaten) "messi'yle aynı sahada oynadığımız için şanslı, onu tribünden izleyemediğimiz için şanssızdık." diyecekler.
ve saire, ve saire...
buna doğru giden bir takım bu. bunu hedefleyen bir takım. di stefanolu, puskaslı real madrid kadrosu hâlâ konuşulur ya; bundan 40 sene sonra da bu takım öyle olmak istiyor. bu gidişle de olacak...
Beko Servisi İzmir
bana mı öyle denk geliyor, yoksa sıradan bir doğa olayı mı şüphe duymaya başladım artık. la ne zaman ntvspor'u açsam, herhangi bir takımı 4-0 yeniyor oluyorlar. ev telefonunu aradığımda telefonu her zaman annemin açması gibi sıradan bir hale dönüştü lan. 4-0 diye bir dizi mi var la yoksa ntvspor'da? baş roller değişmiyor ama her hafta yeni boynu bükük konuk oyuncular oluyor. finalde ne olacağını bile bile, acaba bu kez nasıl yapacaklar diye oturup keyifle izliyorsun. behzat komserimin katili bulacağını bile bile diziyi izlemekten müthiş bir haz duymak gibi.
Beko Servisi İzmir
bir de dün ibrahim afellay oynadı sol kanatta bir süre. transferi eleştirmiyorum ama barcelona almasa kim diyebilirdi ki, afellay tam barça'nın topçusu. bu kadar kolay olmamalı bu takımda oynamak müdür. boş kadrolara yerleştirmelerin sınavla falan yapılması lazım. bakan torpili falan araştırsın afellay. kulübün resmi sitesinde, kurumumuzda açık kadro bulunmamaktadır yazısı olsun.
Bosch Servisi Çeşme
1928'ten yana oynanan ispanya liginde en cok mac kazanan, en cok puan toplayan, en cok sampiyonluk yasayan(barcelonadan 10 fazla) , 1956'dan bu yana oynanan sampiyon kulüpler kupası'nda (sampiyonlar ligi dahil) en cok mac oynayan, en cok mac kazanan, en cok sampiyon olan (en yakın rakibi milan'dan 2, barcelona'dan 6 fazla) takımdır.
barcelona'nin one gecmesi icin omrunuz kadar daha sure lazim genc barçaseverler!
Bosch Servisi Çeşme
barcelona karşısında nasıl hücum edeceğini bilmiyor bu takım. demek istediğim, ligteki diğer maçlarına bakıldığında gerçekten iyi hücum ediyorlar ama karşılarına barcelona gelince eli ayağına dolaşıyor. real madrid gibi bir takımın böyle bir şey yapması kabul edilebilir gibi değil, dünkü karşılaşmada da bunu gördük. belki ikinci yarıda bir lass-nuri değişikliği bir fark yapabilirdi ama burdan ahkam kesmek kolay tabi. gerçi bunu mourinho gibi 4 ülkede başarıdan başarıya koşmuş bir teknik direktörün düşünmesi gerekirdi.
Beko Servisi Çeşme
barcelona'dan daha şanlı bir tarihe sahip olduğu tartışılacak bir şey değildir pek. ama günümüz itibariyle üç senedir şampiyon olan, hatta araya iki tane de şampiyonlar ligi şampiyonluğu sıkıştırmış(!) barcelona'dan daha iyi durumda olduğunu söylemek abesle iştigaldir.
Beko Servisi Çeşme
mourinho bu kadroyla elbet bir şampiyonluk görecektir. ondan şüphem yok. ama sonuçta kaç yıldır bu ezeli rekabette yenilgi yüzü görmemiş, 3-4 puan farkla da olsa ligi şampiyon olarak tamamlamış bir barca'yı geçerek şampiyon olmadığı sürece(derbilerde kaybedebilir, lig bitince onları kimin kazandığına bakılmıyor) alpha statüsünü kazanamayacaktır. paçaları sıvamak için çok erken daha.
iki takıma da herhangi bir sempati beslemeyen benim gibi adamlar için şu anki durum mutluluk verici. sonuçta rekabet kızışıyor, kızıştıkça zaten çok önemli maç statüsünde olan el classicolar daha da önemli hale geliyor, biz de güzel futbol izleyebildiğimiz için mutlu oluyoruz. yıllardan sonra ilk kez barca ciddi anlamda "kazanmak zorunda olduğu" bir el classico görecek mesela iki hafta sonra. şimdiden o maçı düşünmeye başladım bile ben. kesin kartlar havada uçuşacak, di maria-pepe-dani alves üçlüsü kesin birbirine girecek falan. bundan iyisi şam'da kayısı.
neyse çok uzattık. özet geçelim: bu sene 2008'den sonra ilk defa gerçek anlamda şampiyonluğu düşünebileceği senedir bu takımın. ancak dediğim gibi, son çizgiye gelmeden konuşmamak gerek. sonuçta deplasman performansı madrid'in de mükemmel değil..
Arçelik Servisi Çeşme
son iki sezondur ligde şampiyon olamadılar ama üst üste iki sezon 102 gol attılar. bu sezon da 3.5 gol ortalamasıyla oynuyorlar, bu tempo ile devam ederlerse 89-90 sezonunda akbaba beşlisinin 107 gollük rekoru kırılıyor.
kimin tarafından asrın takımı seçildiği merak edilen camia.
Arçelik Servisi Çeşme
doksan doğumlulara göre real madrid tam bir hezimetler takımı. barcelona geldi yendi, gitti yendi. daha ne?
tarihmiş. boş versene sen top sahada oynanıyor tarih sayfalarında değil.
editto: fifa deyu mesaj atan .avi'lere de hörmet ederim. öğrendiğimiz iyi oldu.
Beko Servisi Güzelbahçe
karşı takımın boşluğunu yakaladıkları anda affetmiyorlar. çok süratli atağa kalkıyorlar, sert paslarla 3 topta kaleciyle karşı karşıya kalıyorlar. 2000 tane pas yapıp izleyiciyi de sıkmıyorlar. aktif teknik direktörlük hayatına devam eden teknik direktörlerden en kalitesine sahipler. cristiano ronaldo gibi bir futbolcu da var. izlenir ki bu takım. hem izlenir hem desteklenir.
Beko Servisi Güzelbahçe
futbol anlamında dünyanın en büyük takımlarından biri olduğu şüphesizdir ama xavi futbolu bırakmadan barcelona ile yaptıkları maçların çok büyük bir bölümünde ellerine almaktan kurtulamayacak olan takım. xavi diyorum çünkü messi ve iniesta ya isimlerini kazandıran, barcelona futbolunun bu düzeye gelmesinde büyük payı olan bir adam. o yokken bir ihtimal messi savunulup barcelona etkisiz hale getirilebilir.
Beko Servisi Bornova
coentrao'ya 30 küsür milyon euro vereceklerine şehirdeki küçük kardeşlerinin yaptığını yapıp 40 milyon euro'ya falcao'yu alması lazım gelen takım. 90 larda ve 2000 lerin başında zidane, ronaldo,helguera, roberto carlos, figo, raul gibi yıldızlarla los galaktikosken şimdilerde di maria, mesut, benzema, pepe,khedira gibi adı yıldız içi boş oyuncularla fos galaktikosdur. bunun en önemli müsebbibi de teknik direktör
Beko Servisi Bornova
mourinho'dur. mourinho ile her geçen gün seyircileri daha az heyecanlandıran ve sıkıcı futbol oynama yolunda ilerleyen takım olma yolunda ilerliyor. bu takımdan c.ronaldo'yu çıkar izlemeye değer bir şey bulamazsın. yazık ki ne yazık. tek beklentim nuri şahin nasıl oynar acaba merakıdır. barcelona'yı yakalamak istiyorlarsa bir an önce oyuncu seçimlerini ve transfer politikasını gözden geçirmeli real. teknik direktörünün de bu kadar takımın önüne geçmesini engellemeli. yoksa bırakın barcelona'yı, valencia'nın villareal'in, sevilla'nın oynadığı futbol bile daha tempolu ve heyecan verici. küçük kardeşleri atletico'nun diego'lu, arda'lı, falcao'lu ,reyes'li kadrosu bile izlenmek için daha çok şey vaat ediyor şu sıralar.
6 Ağustos 2012 Pazartesi
Siemens Servisi Çeşme
41. bölümde henüz 15 dakika geçmişken iki hata farkettim.
Siemens Servisi Çeşme
ilki mantık hatasıydı: savcının arabasına yanaşan motosikletli sürücü yan koltuğuna bir şey attığında savcı korkuyor ve muhtemelen bomba zannedip arabanın kapısını açtıktan sonra hemen arabadan uzaklaşmak yerine arabanın önünden geçip diğer yöne doğru koşuyor.
Siemens Servisi Çeşme
ikinci hata ise hd izlediğim bu bölümün 15. dakikasında yapılan çekim hatası ile "büyük güç büyük sorumluluk getirir" sözünü bana hatırlattı. yüksek çözünürlük iyi güzel de prodüksiyonun açıklarını da kolayca ele veriyor. ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde şule'nin odasına giren behzat çekmecesindeki kitabı aldıktan sonra odadan çıkıp abisiyle beraber hastanenin koridorunda yürürken kızının halüsinasyonunu gördüğünde yanına aldığı kitabı düşürüyor. düşürdüğü kitapla yanına aldığı kitaplar farklı.
Bosch Servisi Çeşme
malum demistik dizi biraz da babalar ve kizlari üzerine, aziz komiser de elbet kosullar nedeni ile kizi icin bisiler yapmistir zamaninda, parmagini keserek aktörlerden kurbanlarin yanina gecti herhalde. torununun derhal cise kalkip bu fantastik mevzudan uzaklastirir diye umuyorum,eger bu sezonun ana temalarindan biri olacaksa bambaska da bisiler cikabilir, belki coklu cinayetler, katiller, bakalim saglam olmus gene.sordur sorulari senarist, simdi bu behzatlarin konusulacak her zaman bi mevzulari var iletisim, kaynasma ve dayanisma olusturmuyor mu zaten..
Bosch Servisi Çeşme
genel olarak dizi sonunda mirasini devraldigi noir edebiyatina gönderme yaparak sahane bi is yapti (hayat berbat ki kitap spoiler verebilir), belki de bu noktada polat alemdarla yapilan sacma benzetmeye cevap vermis oldu. behzat c noir"in sert dedektifidir, polat alemdar ise daha cok aristokrat sherlock holmestir. tipik noir dedektifi mike hammer ile klasik dedektif sherlock holmes"un ozellikleri uzerinden polat alemdar ile behzat cnin karsilatirmasini yapacaksak: yani behzat c polat alemdar gibi basamaklari tek tek cikan sistemin kazanani degil, samuel beckett"in hep denedin hep yenildin olsun gene dene gene yenil daha iyi yenil"ine uyan bir karakter, yenilmenin tarafinda olmak elbette insanda kendine has bir adalet duygusu olusturur. sürekli kendinizi eksik görürsünüz ama hakli olmaniz hakli olmaya daha cok calismaniza ve ahlakcilikdan ziyade etik davranmaya iter.
Beko Servisi Çeşme
ünlü bir senaristin ağzından "çok iyi bir senaryo. çekimler de bir o kadar kalite. en ufak detay atlanmadan gerçekliği su götürmez karakterler yaratılmış. türk televizyolarında yayınlanan en iyi dizi" yorumunu duyduktan sonra başka bir gözle izledim. verdiği detaylar benim gibi bir izleyicinin aklına hayaline gelmez ama ordan bakınca gerçeğe yaklaşmak için ne kadar çok ayrıntıya girdiklerini gördüm.
ailecek izliyor değiliz ama severek izliyoruz.*
Beko Servisi Çeşme
televizyondan izle diyenleri anlamıyorum. evinde reyting cihazı olmayanlar televizyondan izlese ne olur izlemese ne olur. hatta netten izlese daha iyi olur en azından sitelerde yüz binlerce kişi tıklamış görünüyor. o değilde ben hala sansürsüz versiyonların kuzey güney gibi nete verilmesini bekliyorum ama büyük ihtimalle dvd çıkarıp oradan para kazanacaklar.
Arçelik Servisi Balçova
bugün öğlen saatlerinde bizim ofisin (turan güneş civarları) orda bölüm hazırlıkları yapılan dizi. baya bi' ekip gelmiş kuruluyorlardı, işim vardı 1 saat kadar döndüğümde kimse kalmamıştı. " şşş beni de oynatsağıza la " diyecektim diyemedim. bir gün bende ünlü olacağım ulan!
Arçelik Servisi Balçova
"kesin bozacak" mantığıyla ama severek izleyip sürekli geçen sezona göre falsosunu arayan insanların da izlediği dizi. behzat ç'nin prodüksiyon ekibinden oyuncularına kadar hepsi kaliteli bir iş yaptıklarının farkındalar. popülarite peşinde koşup da diziyi mahvetmektense bitirmeyi tercih ederler. zaten behzat ç. bu yüzden farklı ve ota boka, laf eden bir sözlük olarak burada beğenilen bir yerli dizi.
40. bölüm finalinde behzat'ın abisini arayıp: "abi yardım et" dediğinde şule'nin, kızı olduğunu söyleyecek diye düşünüyordum . ancak, orası atlanmış. behzat'ın bir şekilde bu sırrını açması gerekli, yoksa şule'nin başına bir şey gelecek gibi görünüyor. bir de acaba şule'nin gerçek adı şule midir?
Arçelik Servisi Güzelbahçe
şevket, o eve giderken behzat'a dahi -ki şule'ye bakmaya gidiyor- söylemedi de gitti sana söyledi ha gideceği yeri, sen de merak ettin kalktın geldin.
buna bir yanıt gelecektir diye umuyoruz. bi flasback'le mevzuyu halledebilirler ki eğer yapmazlarsa psikologda bi işler oldugu tezi daha da kuvvetlenecektir. zaten bence behzat bu hatundan kıllanacak, evi nasıl bulduğunu sorgulayacaktır tahminimce. herneyse.
Arçelik Servisi Güzelbahçe
- aziz meselesinde de bu adamın* o seri cinayetleri işleyen adam olduğunu sanmıyorum, diyet için kendi parmağını kesti. ama bu adamda bi haller olduğu kesin.
- şule'nin kaçırılma hadisesi finalindeki riskli kurtarma sahnesi içindi diye düşünüyorum. ikidir şule'nin kafasına boynuna bir şeyler** dayanıyor, hayati risk var, behzat hiç umursamaksızın kızı kurtarıyor hesapta. ölürse ölsün der gibi değil ama ölüm riskini görmeksizin oluyor bu. şevket hıyarının dikkatini çekecektir diye umuyorum.
Çiğli Arçelik Servisi
behzat ç, ilk sezona oranla kötü değil fakat daha az gerçekçi;
çekimleri, ofisi, olayları, karakterleri falan daha filmimsi, daha ağır, daha karanlık, fantastik. mesaili memur işinden uzaklaşmış biraz. kötü değil. ama ilk sezondaki gibi yüzde yüz hayatın ekrana yansıması gibi de değil. daha farklı bir havada, farklı bir tatta. düşüş yok, farklı bir atmosferde geçiyor sadece. böyle olacağını da söylemişlerdi sezon başlamadan. haliyle uzaklaşıyor gerçeklerden biraz. ama bu haliyle de hala türkiye'deki türünün en iyisi. bu değişimi görebilmek için fazla zekaya gerek yok, bir çift gözle bir beyin de yeterli. kimileri ilk sezonun havasını daha çok sevdiği için bu halini yadırgıyor. bu da normal bir şey. ama bir değişiklik olmadığını söylemek normal değil. hele değişiklik olduğunu belirtenlere hakaret etmek hiç normal değil. fanatizm denir buna.
Çiğli Arçelik Servisi
yine diziyle ilgili olarak, izleyici kitlesinin arasında şu kesinlikle eleştri kabul etmeyen fanatik gruba kıl oluyorum. sevdikleri şeyin eksi yönünü görememek üzere programlıdır bunlar. fanatizmden gözleri kapanır, dinleme zahmetine katlanmazlar asla. haklı bile olsa görmek istemezler bir eksikliği. bir yapım yerin dibine bile batsa onlara göre değişen hiçbir şey yoktur, hala şaheser gibidir; kapatırlar gözlerini. hiç sevmem böyle insanları, beğenileri çok laçka ve kalite çitası fazla yüksek değil gibi gelirler bana. ne versen beğenirler.
memduh başgan, karakter yaratımı olarak başarılı, fakat yaratılan karakterin sevilecek hiçbir yanı yok. karakterin çizilişindeki başarıyı takdir etmek ile çizilen karakteri takdir etmek arasındaki farkı korumak gerek. bizim insanımız genelde bu farkı koruyamayıp kötü karakterleri ve kötü icraatlerini normalleştiriyorlar kafalarında. sonra toplumsal duyarsızlık, tepkisizlik başgösteriyor. benzer bir olay gerçekte yaşandığında insanlar alışmış, kanıksamış oluyor. normal karşılıyor. yadırgamıyor. gerektiği gibi tepki göstermiyor.
4 Ağustos 2012 Cumartesi
Siemens Servisi Balçova
her mevkide en iyi adam almaktan çok takıma hücum adamı doldurmayla alakadar olan takım. barca-united-chelsea-inter seviyesinde takımlarla karşılaştırırsak ne defans hattı ne ortasahası adam gibi. kaka ve ronaldo ile rüya gibi bir hücum gücü var takımın eyvallah ama orta sahayı kim adam edecek, defansı kim adam edecek bunlar hep soru işareti. raul albiol-pepe ile idare ettin hadi defansın göbeğini, orta sahanın göbeğini zerre güvenmediğim diarra'lara mı bırakacaksın. zor dostum zor, ama kaka-ronaldo varsa bi takımda her türlü mucize gerçekleşebilir o ayrı tabi.
Siemens Servisi Balçova
kaka'nın imza töreni esnasında arkaya koydukları avrupa şampiyonluklarını ( şampiyon kulüpler , şampiyonlar ligi ) temsil eden 9 kupa ile dosta düşmana sağlam bir ayar vermiş camiadır. ancak son döneme baktığımızda barcelona icraatları , real madrid ise şovları ve transferleri ile anılmaktadır.
tartışmasız dünyanın en büyük camiasıdır , o ayrı.
edit: su entry olsa olsa atletico madrid ya da valencia taraftarları tarafından zamanın ötesine gönderilmiştir.
Siemens Servisi Güzelbahçe
kimi alirsa alsin, ne barca gibi takdir görür ne de katalanlar kadar sempatik olabilirler. evet, cogu insan icin hala baski rejiminin, gaddarligin, franco'nun takimidir. ve evet, yenildigi icin gece uyanip aglamadik belki ya da stadyum'da macini hic izlemedik ama yine de seviyoruz barcelona'yi.
yani kimlik arayisi icindeki insanlar olsalar barca sempatizanlari, bula bula futbolu mu bulacaklar bunu gidermek icin? nedir bu her seye muhalefet etme meraki anlamiyorum.
Siemens Servisi Güzelbahçe
ulan bu kolpa yıldızlar topluluğuna da laf edince nasıl gururuna dokunuyor bazılarının. ne kuyruk acılı insanlarmışsınız arkadaş. sadece real madrid değil, dünyanın her yerinde futbolu sadece harcadığı milyon dolarlar üzerinden var etmeye çalışan ekipler, şahıslar, başkanlar, kurumlar antipati toplarlar. bu bir romantizmden öte gelir ki yanlış bir şey de değildir. herkes "para bende en büyük benim" fetişizmi ile yorumlamak zorunda değil futbolu.
hadi işinize gelmiyor diyelim de real madrid'in yaptığı transferleri eleştiren adamları "çakma katalan" olmakla suçlamak neyin nesi. dikkat ederseniz suçlamak sözcüğünü kullanıyoruz bir de burada. siktiğimin madrid yancıları barcelona sempatisine sahip her türk insanını "çakma katalan" olmakla itham ediyorlar burada. yılmadan usanmadan amınakoyim. "katalandan çok katalancı bikbikbikbik" diye yola başlayanların, ceplerinde de acetobalsamico kolpacılığını taşımaları ise beni hiç şaşırtmıyor zaten.
"aceto'nun da sen kimsin isimli yazısında belirttiği gibi hedeöhödöehedeö siz çok klişesiniz baba yeeaa çakma katalanlar."
1-0'lık milli takım galibiyetleri sonrası "işte bu türklerin ayak sesleri!!!" diye sokaklarda korna çalan jenerasyonun zibidilerinin gözünde, barcelona'yı sevmek real madrid'i eleştirmek için katalan olmak gerekiyor işte. sonra franco ruhu deyince biz klişe oluyoruz. katalan olduğum yoksa da katalan olasım geliyor bu dingiller yüzünden.
ha, bu son transferler neyi mi değiştirir? insanlar 2-6'lık skoru biraz olsun unutabilirler. yoksa yıldızlar çöplüğü seneye de barcelona'nın kıçını yalar ancak.
Siemens Servisi Çiğli
kimi alırsa alsın fc barcelona'nın oynadığı "takım oyunu" ve "gerçek futbolu" oynayamayacak olan takım.
sadece isim yapmış oyuncuları transfer ederek bir takımı tamamen kişisel beceriler üstüne yoğunlaştırmak yanlış bence. takımda biraz ruh olsun be abi. futbol oyunlarında 15 yaşında ergen gençlerin yaptığı gibi ne kadar iyi oyuncu varsa hepsini takıma alıyorsunuz. kıskandığımdan falan da değil bu kadroya rağmen sezon sonunda barça tarafından eline verilmiş bir real madrid görmek beni çok mutlu eder.
Siemens Servisi Çiğli
1.maç 1.edit : 1-0 barça koydu. barnabeu'da görüşmek üzere...
2.maç 2.edit: 0-2 barnabeu'da da koydu şampiyonlukta görüşmek üzere...
barcelona'nın elinde bulundurduğu rüya takımı ile baş edebilmesinin tek yolunun gerçek anlamda top-class oyuncuları transfer etmek olduğnu idrak eden ve bu tespitin gereğini en iyi şekilde yaparak büyüklüğünü ispatlayan dev..
yaptıkları transferlerle gelecek yılki el classiconun belki de hiç olmadığı kadar keyifli olmasına kapı aralamışlardır. bitirmek üzre oldukları diğer dev transfer için (bkz: david villa)
böyle bir takımın taraftarı olmak keyifli olsa gerek.
Siemens Servisi Bayraklı
en son 2001-02 sezonunda şampiyonlar ligi kupasını aldıktan sonra düşüşe geçen, görünen o ki 2010 şampiyonlar ligi finaline hazırlanan takım. şampiyonlar ligi finalinin ilk defa gelecek sezon cumartesi günü oynanacağını ve finalin estadio santiago bernabéu'da olduğunu da hesaba katmak lazım.
Siemens Servisi Bayraklı
ancak tabii kanımca misaki* ile birlikte en büyük silahı orta sahadaki tachibana kardeşler** olan katalanlara karşı hala orta saha bölgesinde zayıf kaldıklarını söylemek lazım. buraya da artık cesc fabregas mı olur xabi alonso mu olur, hyuga mı olur bilmem, transfer yapacaklarını tahmin ediyorum.
Siemens Servisi Bayraklı
dunyanın en iyi takımıyla aynı ligde mucadele eden, sampiyon olma sansını artırmak icin de transfer yapan bir futbol kulubu. transfer yaptıgı icin, para harcadıgı icin de elestiriliyor. ulan napsın adamlar, "ronaldo, kaka falan dunyanın en iyilerinden, onları alabilecek paramız da var, ama almayalım siktiret. biz en iyisi gidelim ibrahim akın'ı alalım. cristiano ronaldo kadar iyi degil ama olsun daha ucuz" mu desinler? veya "hacı siktiret para pul harcamayalım futbolcu transferiyle, altyapıdan gelenleri oynatalım, iyi bir jenerasyon yakalayana kadar barca takılsın" mı desinler?
adamların karsısında zaten hilenin allahını yapmıs bir takım var. messi, iniesta vs. binbir turlu bug'lı futbolcu barca'da. bu adamların paraları var, barca'yı gecmek istiyorlar, napıyorlar? alabilecekleri en iyi adamları takımlarına kazandırmaya calısıyorlar. bu yuzden de futbol severler tarafından elestiriliyorlar. ya bırakın allasen. adamlar rekabeti, seyir zevkini artırıyor, keyif almak gerek bu isten. sanki parayı sana bana verdi. siktiredin azizim, adamlar alsın biz de izleyelim, mis gibi iste.
Siemens Servisi Narlıdere
2009 yaz dönemi için transfer politikası dünyanın en iyi 10 oyuncusunu say, içlerinden barcelona'da oynayanları çıkar, kalanları sepete at olan takım, club, galaktik bilmem ne.
Siemens Servisi Narlıdere
bir de 2009-10 futbol sezonu itibariyle barcelonayla maçları faal en iyi 21 adamın adam almaca sonucu seçilmesiyle yapılacak, valdes ise topun sahibi kontenjanında.galiba kara para aklayan uzay takımı. lan iki futbolcuya 160 milyon euro verilir mi? sen o parayı bana ver bizim mahalleden zaten sana iki takım çıkarırım.
bu kadar meşhur ve kaliteli futbolcuları bünyesinde toplamasına rağmen başarılı olamama riski de olan klüp. yeni bir egolar çatışmasına sahne olabilir. unutulmamalıdır ki los galacticos zamanında da başarılı olunamamıştı.
Siemens Servisi Konak
skandallarla çalkalanan kulüp.. başkanlık seçimlerinde cristiano ronaldo'yu "ya aldım ya da almak üzereyim. ikisinden biri olacak, oyunuzu bana verin" diyen kazanaaktır muhtemelen.. bir gazetenin başkanı düşürebilmesine en güzel örnektir kendisi..
Siemens Servisi Konak
Siemens Servisi Gaziemir
4-2-3-1 sistemi ile avrupa şampiyonasında müthiş bir hücum futbolu oynayan hollanda milli takımı'nın ileri uçtaki 4 adamına da sahip takım. tek handikapları, bu 4 oyuncunun da çok sakatlık yaşamaları. mesela tam bunları yazarken wesley sneijder'in sakatlandığını ve 3 ay sahalardan uzak kalacağını öğrendim...
Siemens Servisi Gaziemir
real madrid, 2008/2009 futbol mevsiminin basinda, star olmanin, bir dünya markasi olmanin dogurdugu bir baski ve ihtiyacla hücum oyuncusu sikintisi cekiyor. istedigi hiristiyano ronaldo'yu alamadi, david villa'yi alamadi ve üstüne üstlük altina altlik robinho'yu da satti.
los galactiscos'un bu alisveris hastaligini cözmesi icin ocak ayini, ara alisveris dönemini beklemesi gerekiyor, ama bu bekleyis esnasinda da bos durmaya gelmez futbol piyasasi. artik ekmek aslanin agzinda. ocak ayinda alacagi hücumcu icin simdiden calismalara baslayan real madrid, fc bayern münchen'de forme giyen lukas podolski ile ilgileniyor. bernd schuster'in 23 yasindaki poldi'yi ocak ayinda istedigini yazdi marca.
Siemens Servisi Buca
bu sezon ezeli rakibi barca'yı içerde dışarda silkeleyip, 15 puan fark yapıp, 31. kez şampiyon olan ve geçen seneki şampiyonluk sürecinde oynadığı kötü futbolu da, bernd schuster yönetiminde seyir zevki veren bi hale getiren klüp. son iki sezondur süren doğru transfer politikasının devamı olarak bu sene de kadro ile çok oynamayıp 2-3 oyuncu transfer edeceklerini düşünüyorum.
Siemens Servisi Buca
hali hazırda kadroda bulunan robınho, marcelo, drenthe, gago, snejder, pepe, higuain, robben gibi oyuncular ilerki 10 senenin teminatı gözüküyor.. schuster'in bu sene bu takıma savunma yapmayı öğrettiğini düşünür, sistemini de bir kaç ufak arıza haricinde oturttuğunu kabul edersek ki öyle gözüküyor, seneye daha da iyi bir real madrid izleyebiliriz. bekleyip, göreceğiz.
Siemens Servisi Bornova
la liga'nın 2007-08 sezonunun hemen başında, şu an lig 3.'sü olan villareal'i deplasmanda 5-0 ile darmadağın etmiş, biraz önce de lig 4.'sü valencia'yı yine deplasmanda 5-1 ile geçerken 10 gol atması gerekse 10 gol de atabileceğini cümle aleme göstermiş takım. özellikle kanatlardaki ramos ve marcelo'nun etkinliği, orta sahada gagonun ve gutinin oyun zekası, ilerde robinho'nun olgunlaşan oyunu ve müthiş
Siemens Servisi Bornova
çabukluğu, bir de raul ve ruud gibi üst düzey iki bitirici ile birleşince, ortaya böle sansasyonel skorlar çıkmakta biz madrid aşıkları orgazmdan zevkli anlar geçirmekteyiz.
İzmir Siemens Servisi
doğma büyüme istanbul'lu olan bir vatandaş olarak taraftarı ve kongre üyesi olduğum beşiktaş'ımın ardından tutmakta hiç mi hiç sakınca görmediğim klüp. ancak yazılanlardan anladıgım kadarı ile her taraftarın ikamet ettiği şehrin takımını tutması gerekliymiş, o zaman ankara'daki izmir'deki beşiktaş'lı fener'li kardeşler düşün lan bu klüplerin yakasından. real madrid'in barcelona'nın milan'ın 100 milyonlara yaklaşan taraftar sayısı da kendilerinin çin'in 3 büyük şehrinin takımı olmasından kaynaklanıyor zaten.
İzmir Siemens Servisi
şimdi gelelim 2. kısıma, bir takımdan nefret etmek, onu sevmek, o takımı her görüşünde sinirden deliye dönmek herkesin kendi dogal hakkı ve özgürlügüdür. bunu burda açıkca belirtmekte bu özgürlüğün parcasıdır. ancak bu takımı tutanlar dünya kupasında da brezilya'yı tutarlar ucuzlugu nedir peki? yani bu takıma bir şekilde sempati duymuş, sevmiş, hayatlarının bir yerinde madrid'den bir parça bulunmuş olamaz mı? brezilya'yı değil arjantin'i, ferrari'yi degil mc laren'i, türkiye'de 3 büyükler içinde en az şampiyon olmuş beşiktaş'ı, teniste sampras'ı degil agassi'yi destekleyen bir adamım ben.
3 Ağustos 2012 Cuma
Bosch Servisi Güzelbahçe
peşinen kendisini sevmem. bunu niye sürekli söylüyorsam artık. eheh. borç mevzusunda söylemek istediğim birkaç şey var. spor veya futbol kulüpleri sadece işin sporuna odaklı değiller ne yazık ki. işin temelinde para var. nasılki futbol piyasası milyar dolarla yönetiliyorsa, öyle işte.
sportif olarak çığır açıp koca bir seneyi barca yılı ilan eden topçuların performansını başkanları yakalayamamıştır. işin özün bu. ya vurgun yaptı, ya başka bir şey. elbette saçma transferleri de mevcut. alt yapı eşittir barca geyiği yapanlar başka alemde yaşıyorlar.
Bosch Servisi Güzelbahçe
başkanlar demişken ülkemizdeki örnekleri de açmak lazım. beşiktaş'ta yıldırım demirören, fenerbahçe'de aziz yıldırım tamamen para odaklı güç sahibiler. bu yapı galatasaray'da olmasa da adnan polat da bir şekilde batırabiliyor işleri. burda can sıkıcı olan kulüplerin borçlarının her yıl artış göstermesi. kişiye borçlanmak ise bir kulüpten çok bir çiftlikte olabilecek şeyler. işin garibi bu başkanlara muhalefet dahi edilemiyor mesela. burda galatasaray daha farklı bir iç dinamiğe sahip. o da lise mevzusu. sayısız adam talip olmuştur galatasaray başkanlığına. çoğu da para babası. ama bir şekilde önleri hep kesilmiştir. bu da lisenin koruyuculuğundan gelir. ki lisenin olumlu yanı da budur.
Bosch Servisi Bayraklı
%74 topla oynama yüzdesi ile beni benden almış takım. uefanın barcelona maçlarının iki topla oynanması kararını vermesinden korkuyorum*
son dönemdeki özellike ispanya ligindeki başarısı, ispanya ligindeki takımların defans yapmakla uzaktan yakından alakası olmadığını gösterdi. tamam barcelona senden daha iyi bir takım, daha yetenekli futbolcuları var ancak defans futbolu, kontra atak futbolu diye de birşey var.
Bosch Servisi Bayraklı
çoğunluk şaka olarak yazmış ama artık barcelona maçlarının zevk verdiğini söylemek zor. özellikle 90 dakika izleyenler için. yapacak birşeyi olmayan rakipler iyice ümitlerini kaybettikleri için maçı bırakıyor. o zaman da futbolun en önemli unsuru devre dışı kalıyor : mücadele
Bosch Servisi Konak
bu takımın sevenleri hakkında formadaki reklam olayına biz türkler kadar takılmıyorlar denilmiş. sıçarlar işte orda. o kadar mail listlere, yahoo gruplarına üyeyim kaç küsür senedir ve bu konu hep tartışılageldi. real madrid mi oluyoruz, geleneklerimizi yıkmayın denildi uzun zaman önce, barca nın bir çin şirketiyle reklam temasları sürerken. en sonunda yönetim yaptığı hatayı anlayıp unicef anlaşmasını yaptı ve tekrardan sevenlerini rahatlattı o zamanlar için. çünkü sadece bu anlaşma değil beckham transferi filan konuşuluyordu, sonra real e gitmişti kendisi.
Bosch Servisi Konak
şimdi duydum ki, gelenek bozulmuş hem de en gıcık olduğum arap sermayesi için. 2022 de altın kaplama stadlarda yapılacak dünya kupası haberi, birer bire katar çöllerinin yolunu tutan yıldız futbolcular ve şimdi de kutsal dediğimiz formada bir arap şirketi. bu işin ucu basket takımıyla kopmaya başlamıştı zaten. her sene değişen sponsorlar ve takım ismi bunun habercisiydi. futbola da sirayet etmemesi düşünülemezdi tabi.
kısacası artık o uzay futbolu dışında, messi dışında, xaviesta dışında ilgi çeken tarafı kalmayacak sanırım benim için barcelonanın, ama en azından çakma katalanların temizlenmesine vesile olur diye umuyorum.
Bosch Servisi Karşıyaka
bu adamlarin sirrini anladim ben arkadas. bunlari hafta ici antremanlarda zincire vuruyorlar ortaya topu koyuyorlar sonra da almalarina izin vermiyorlar hatta boyle hocalar aralarinda paslasiyor ki bunlar dellenip "o topu bi alak gosterecegiz size" moduna giriyorlar.. boyle 1 hafta boyunca bu adamlar bu antremani yapiyor sonra mac gunu gelince ortada bi tane top var bunlar da gormemis azman gibi topu bir alip bir daha vermiyorlar. aha da barcelona'nin sirri budur arkadasim. yoksa nasil saglayacaklar o motivasyonu hic olur mu? kimse beni bunun aksine inandiramaz!
Bosch Servisi Karşıyaka
z.o: gercekten buna inandigimi sandiniz di mi sakacilar sizi...
şampiyonlar ligi maçına yedek kadroyla çıktığı için övülen takım. mına koyim bu nasıl kafa, uçmuş insanlar. herifler grup birinciliğini garantilemişlerdi rubin kazan maçı öncesi, barcelona sahaya bile çıkmasa grup birincisi olacak lan. böyle durumda olan her takımın gibi yedek kadroyla çıkmışlar adamlar, bundan "ahhhhh barcelona büyüklüğü" romantizmi çıkaran kafa futbol izlemesin, gitsin kendine başka bir spor dalı bulsun. bu arada yedek kadroyla evlerinde yendikleri takım da rubin kazan ha. hani ters geliyor falan da rusya'da ligi 3. bitirmiş rubin kazan eninde sonunda ve maç koskoca nou camp'ta. he anam barcelona büyüklüğü başka bir büyüklük evet.
Bosch Servisi Karabağlar
kendimi bildim bileli yardımlaşma üst düzeyde ve ayağa tek top oynayan takım.. rakiplerini hep bu şekilde sindiriyorlar keza bazı dönemler başarılı olurken bazı dönemlerde de olamıyorlar.. ama bazı ergenler "bunlar nasıl oynuyorlar yeeaaa, messiea sen bi haarikasın yeaa" diyerekten maç izleyip üstüne de zafer otsbiri patlatangillerden oldukları için barcelona'yı yenilmez sanıyorlar.. fizik gücü yüksek bi ingiliz takımı çatır çatır domaltır barcelona'yı.. ayrıca şimdiki messi'li, iniesta'lı, xavi'li, puyol'lu kadrodansa de boer'li, guardiola'lı, kluivert'lı, rivaldo'lu, luis enrique'li ve overmars'lı kadroyu tercih ederim, en azından daha bi karizma sahibiydiler..
Bosch Servisi Karabağlar
Bosch Servisi Gaziemir
erkek egosunun tavan yaptığı yer barcelona. belki de egonun zıttı kompleks, tam olarak bilemiyorum, ama bu takımı izlemek, paslara, gollere ve futbol adına yaptıkları her şeye tanıklık etmek bana bazen şans olarak geliyor; messi'den, sistemden, ara pastan anlamayan bir insanın bu zevke tanıklık edememesi de eksiklik bence. şu hayatta kaç kere canlı canlı mucizelere tanık oluyoruz ki?
Bosch Servisi Gaziemir
başka bir takımla kıyaslamak istemiyorum; takımın her şeyi, misal unicef'e forma satışlarından para vermesi, futbol akademisi, yıllarca üzerinde çalıştıkları spor akademisiyle (çünkü barcelona kulübünün basketboldan krikete birçok branşı var) özgün. sonuç olarak, barça fetişi olmanın neredeyse imkansız olduğu bir dönemdeyiz. şimdiden bir kuşağı, üstelik dünyanın her yerinden insana ulaşarak, barcelona fanatiği yaptılar. elin takımından size ne diyenlere ise gülüyorum, globalleşmiş bir dünyada yerel kalmak kadar sığ bir şey mi var?
Bosch Servisi Buca
daha ne kadar büyüyebilir bu kulüp bilmiyorum, fakat bugün bir nebze daha büyüdüğü aşikar. deplasmanda ezeli rakibini 6-2 yendiği maçı official sitede ''ordinary'' olarak nitelendirmişlerdi. şimdi ise, barça'nın oynadığı futboldan aldıkları tadı yazıyorlar. ne real madrid'i ezmekten bahsediyorlar, ne de maçın başka yönünden. sadece ve sadece bu an'a tanıklık eden şanslı barçalılar için yazıyorlar. her futbolcunun takıma kattığı renge değiniyorlar. işte böyle büyür bir kulüp ruhu.
Bosch Servisi Buca
bir gün gerçekten iddiası olan bir maçta stoke city ile karşılaşmasını istediğim takım. iki birbirine bu kadar zıt takımın maçından müthiş eğlence çıkardı. rory delap'in taçlarını kafayla uzaklaştırmaya çalışan messi, xavi, iniesta, villa'yı görmek isterdim. buradan platini'ye sesleniyorum. gelecek sezon şampiyonlar ligi'ne özel kontenjanla alın stoke city'i ve barcelona'nın grubuna koyun. inanın pişman olmazsınız...
Bosch Servisi Bornova
sırrı tarafımdan çözülmüş takımdır. dünyada her takım bir fc barcelona olabilir. şöyle ki;
maça çıkmadan önce kıçınıza bir miktar nişadır sürüyorsunuz, sonra maç boyunca kıçınızdaki yangın sönsün diye habire koşturuyorsunuz. bir miktar da tekniğiniz varsa -misalen selçuk şahin, mustafa sarp ya da ibrahim üzülmez'in %1'lik kadar olan kısmı kafidir, işte bir adet fc barcelona'nız oldu.
Bosch Servisi Bornova
bir futbol takımı. mümkünse kendilerini evimde ağırlayıp pes oynamak istiyorum. barcelona seçmek yok ama demek istiyorum. xavi olsun iniesta olsun puyol olsun hep birlikte gelsinler çaylar kekler benden. ayrıca iyi ki fabregas gitmemiş bu takıma. iyice boku çıkacakmış.
Bosch Servisi İzmir
beğenilmemesi gereken takım. aman diyim. sonra çakma katalan oluyorsunuz. sözlük katalanları diye geçiyorsunuz. real'li oyunculara siktirtilmeye falan çalışılıyorsunuz. hiç gereği yok.
gerçek tanım: popülerliği haketmiş, gerçekten başarılı olan, bu yüzden de elit ve farklı geçinmeye çalışan kesim tarafından sürekli sevenine bok atılan oluşumlardan bir tanesi, son halkası.
Bosch Servisi İzmir
(real madrid veya inter veya başka bir takım sevenleri kesinlikle kastetmiyorum, saygım sevgim sonsuz. anlayan anladı.)
2 Ağustos 2012 Perşembe
Beko Servisi Balçova
daha yeni izledigim 3. sezon 12. bolum ile bana heyecandan takla attirmis (o ne demek lan?), tirnak yedirtmis (ki yemem), anam dedirtmis (ki demem), aglatmis (ki salliyorum artik), fena etmis (alistik, buraya da acalim parantez) dizidir, harikadir sahanedir, superdir, eller havayadir (az icsek mi bir ara? belki...)
lost niyetine “kayıp” çekilecek dendiydi taylan biraderlerce. bir de bunu uyarlamaya kalksalar nasıl olur diye düşündüm, ettim. (tv tarihinin en şukela dizisidir, garezim olduğu sanılmasın canlar)
Beko Servisi Balçova
“ hapisten kaçış s01e01 pilot bölüm-sezon finali
*duvar ustası memduh abi ve mahallenin bıçkın delikanlılarından celil nalbur önünde tavla atmaktadır*
- dedim lütfü’ye dedim. o büfeci salim, ortacı refik, otoparkçı nafiz sağlam ayakkabı değil dedim. çevrene dikkat et dedim, başına iş gelir benden söylemesi dedim; dinletemedim.
+ 20 yıl abi, müebbeti vardı, idamı vardı bunun. gene ucuz yırttı senin birader.
- idam kalktı olm, ama assalar haklılar amına koyim...
+ ha neyse işte. sağmalcılar'da mıydı abi? öyle duydum.
- öyle öyle, ulan oranın inşaatta da ne günlerimiz geçti, götümüzden ter aktığını bilirim
Beko Servisi Bayraklı
michael'ın sonaya koyulmasının tek sebebi onun kaçış planıdır, whistler da kitabına ayrıntıları not alıyordu lechero ise en baştan whistler'i barındırıyordu, şirketin öncelikli amacı ise kaçışı zorunlu kılmaktı. (bir bölümde helikopterle yapılan b planı ise ortalığın karışmasından ötürü whistler'in götünü kurtarmak içindi). sonraki adımsa ileri derecede casusluk olaylarıdır.
Beko Servisi Bayraklı
merak edenler için sara ölmüş ya da ölmemiş, ama diziye geri dönmesi çok zordur malum abisi kızın cesedini gömmeden bırakmış olamaz garajda. senaristler sadece seyirciyi meraklandırmak için çocuğun gözlerini kapattığı hikayesini sıkıştırmışlar araya,
devamında ise şirketi çözme planlarını seyredeceğiz. şeker çocuk sucre ise kedi karının kitapçığa olan ihtiyacından sebep bir şekilde yırtacaktır. mahone şerefsizinin nasıl döndüğünü anlamış değilim ama paraya ve ailesine kavuşmak için, şirkete girmiş gibi bir durum var bunu da zenci hatun arkadaşı ayarlamış olabilir. senaristlerin biraz ırkçı tavırları sucre abimizi sarsmış ise de gönül alma babında bir şeyler bekliyoruz.
Beko Servisi Narlıdere
iki sahne önce öldürülen lechero'yu kabak gibi kadraja alarak ne yapmak istemişler bilemedim. (bkz: #12633779)
hadi adam ölmedi başka dolap çeviriyorlar desek, sona'ya rahibe kılığında gelip giden lechero'nun escort kızı, öldüğünü düşündüğü adam 10 metre uzağında, her zamanki kıyafetiyle duruyorken sırf arkası dönük diye tanımaz mı?
bakalım ne diyor kız*:
(ağlamaklı) is it true? lechero... he's... (sözü boğazında düğümlenir) he's really?
t-bag: yeah.
hafif farklı açıdan bi ss da benden:
Beko Servisi Narlıdere
şimdi biz misal lincoln'ü her zamanki kıyafetiyle arkadan görsek tanımaz mıyız? işte orda o sahnede, aynı kıyafetiyle aynı cüssesiyle, o hafif eğik hayvani duruşuyla dikilen lechero'dan başkası değil. ölmüş adamın işi ne orada? çekim hatası desek çok komik? ileride ortaya çıkacak bi plan olsa neden kızın gözünün önünde "öldü"mealli duygusal konuşmalar yapsınlar? ya da tek amaç diziye igliyi canlı tutmak ve tam şu an benim yaptığımı yaptırmak mı? son ihtimal ise meseleyi gizeme halüsinasyona bağlaması ki düşünmek bile istemiyorum. biz prison break'i gösterip de vermeyen bi dizi olmadığı için beriki gizem kumkumalarından çok sevdik.
Beko Servisi Konak
madem yeni sezon kastınız, yeni hapishane, yeni macera koymak istediniz, bu kadar bala göte ve tırışkadan bi kaçış koymak için miydi bütün çabanız diye sormak gerek senaristlerine.
birincisi şu ki, bunların planı gündüz kaçmaktı. kulelerdeki gözlemcilerin dikkatlerini dağıtacak bi şey arıyorlardı, sonra yağmur yağınca akşam kaçmaya karar verdiler. peki yağmur yağmasaydı nasıl kaçacaklardı, demek ki gündüz kaçmak için bi plan kurmamışlardı bile hiç.. ilk falso.
Beko Servisi Konak
iki, bellick, lechero ve t bag dışarı çıktıklarında scofield geri kalanları tünelde tutarken "this is the plan" dedi ve çıkmadılar dışarı. o an hala yeni bi şey olmasını bekliyorduk. olmadı. neymiş o zaman scofield'ın planı, askerler bu üç kişiyi yakalasınlar, sonra biz onların aralarından sürüne sürüne kaçarız mı.. böyle plan mı olur.
üç, sadece bu kaçış için koca bi sezon bekletmenin manası nedir? fox river'dan kaçış bölümü mükemmel ötesiydi kabul o bölümün yanına yaklaşamazlardı eyvallah ama biraz olsun iyi bi kaçış bölümü yazamadı mı bunlar yahu? whistler ve scofield'ın bi iki bölüm önceki kaçış çabaları bile daha heyecanlı ve mantıklıydı.
son olarak t bag'in kitabı bulması "bu dizi bitmezzzz" dedirtti. scofield şimdi de t bag'i kurtarmak için içeri girip tekrar kaçacaklar belki de.. bu kadar bala göte kaçılabiliyorsa neden olmasın..
Beko Servisi Karşıyaka
daha önceden tahmin ettiğim gibi scofield öndeki ekibi yem olarak kullandı ve çıkan karambolde hapishaneden kaçmayı başardılar. (bkz: #12494920)
bellick yine şamar oğlanı olurken t-bag şansıyla yine işkenceden kurtuldu. üstüne bir de whistler'ın kitabını buldu. ballı sapık. lincoln bölümde kendini aştı, öyle bir plan yapmış ki scofield bile abisinden böyle birşey beklemiyordu, resmen şaşırdı. yalnız yine yaptı yapacağını ve mahone'yle uğraşırken whistler'ı elinden kaçırdı.
Beko Servisi Karşıyaka
bizim psikopat hatun lincoln'ün hazırladığı silah düzeneğini görünce yaptığı - bunu evde tek başınadan mı öğrendin - esprisi belki de dizi başladığından beri onca aksiyonun arasında beni ilk defa güldürmüştür. hatun kendisi de güldü zaten.
bundan sonra mahone'nin yakalanmasını, basketçi çocuğun kurtulmasını, whistler'ın vurulup öldürülmesini, lj ve sofia'nın kaçarak kurtulmasını bekliyorum. bakalım hangileri gerçekleşecek. gelecek haftaki bölümün bu haftaki bölüm kadar heyecanlı geçmesini de beklemiyorum ayrıca.
Beko Servisi Karabağlar
kaçış ekibi bu bölümde scofield'e karşı yavaş yavaş diklenmeye başladı. özellikle t-bag herkesle birebir konuşuyor ve etkilemeye çalışıyor. adam zeki, bir şekilde scofield'e güvenmiyor. haklı da, adamın geçen sefer elini kopartıp bir de üstüne bıçaklamıştı. mahone ise şaşırtıcı bir şekilde sakin, mantıklı hareket ediyor. en azından kimsenin arkadasından birşey çevirmiyor ve tek hedefi ailesine kavuşabilmek. aralarında belki de whistler'la birlikte scofield'in güvenebileceği tek isim gibi. dizi de absürd bir şekilde bellick mahone'ye kaçıştan sonra evinizde boş oda var mı sizinle kalabilir miyim gibi hoş bir soru sordu. mahone de manyak mısın nesin demedi bakarız gibi geçiştirdi. helal dedim kalbini kırmadı yine de. bellick aciz adam rolünü her zamanki gibi süper oynamış.
Beko Servisi Karabağlar
bu arada scofield hala akıllanmıyor. ilk kaçışta acıyıp yanına aldığı velet gibi bu sefer de basketçi çocuğa acıyor ve ekibe katıyor. yalnız bu çocuktan ümitliyim, inşallah ölmeyecek. whistler'a da değinmeden geçmeyelim. bu bölümde koordinatları buldu ama scofield'in düşündüğü gibi gidip teslim etmedi. sofia, lj ve scofield kardeşler olmadan istediğinizi zor alırsınız diye postayı koydu. ona da alkış bu bölümde. ortaya çıktığından beri ilk defa adam gibi davrandı. yalnız kaçıştan sonra vuracaklar gibime geliyor inşallah yanılırım.
Beko Servisi Gaziemir
whistler'ın sevgilisi güzel latin kızımız, lincoln'ün verdiği hediyeyle pek bir duygusallaşmıştır.zaten whistler'a güvensizlik de had safhadadır. o yüzden finalde bu hanımkızımızın lincoln ile paris'e kaçacağı, doğal olarak michael ve lj'in de onlarla gideceği bir ihtimaldir. eğer yönetmenler yeterince işin bokunu çıkaramadıklarını düşünürlerse de önümüzdeki sezon bastille hapishanesinde geçer.
Beko Servisi Gaziemir
s03e10 ile beraber son birkaç bölümü ele alırsak; lj hiçbir şekilde sara'yi ölürken gördüm demiyor. aksine yanımda öldürdü sesini duydum filan diye lafı geveliyor. sezon başında sara'nin kesik kafasını da pek net göremedik. haliyle her şeyin bir oyun olma ihtimali halen var. scofield'ın susan'ı görünce "bittin olm sen, çıkışta görüşelim, kabusun olacam" triplerini de hesaba katarsak, kendisi sona'dan çıkınca önümüzdeki sezon bir şekilde susan ve saz arkadaşlarının peşine düşecek, -whistler da bu tayfadan olabilir, olmayabilir- ve bu arada bir şekilde sara'yi canlandırmaları mümkün. sonuç olarak önümüzdeki sezonun kaçma değil, kovalamayla geçmesini beklemekteyim.
Beko Servisi Buca
şimdi helikopterlerle hapishane basma fantazisi yanlış hatırlamıyorsam saat 17:00'da gerçekleşti. akşam olmuş nerdeyse güneş batmak üzere. panama da öyle kuzey kutbunda bir ülke değil ki altı ay gece altı ay gündüz yaşansın. firar olayından sonra general hapishaneye girdi, scolfield'ı dışarı çıkardı ve sekizinci bölüm burada bitti. tüm bunlar iki saat sürse sekizinci bölüm finalinde saat muhtemelen 19:00 olur.
Beko Servisi Buca
e dokuzuncu bölüm scolfield'un hapishaneden dışarı çıkmasıyla başlamadı mı yani araya gece, gündüz, gün girmesi imkansız direkt bağlantılı. bu adam hangi güneşin altında yanmaya bırakıldı. hadi diyelim o kutu super emici über ısıtıcı en ufak bir ışıkta bile çalışıyor hiç mi güneş batmayacak ışık gücü azalmayacak.
sonra scolfield kutudan çıkarıldı isim verildi, whistler getirildi, sayko kadın tutuklandı, işkenceler yapıldı hatta üstüne general öldürüldü. (burada ayrı bir komedi oldu olacak tek başına gitseydi çocuğu kurtarmaya.) tüm bunlar scolfield ve whistler generalin odasındayken oldu. peşpeşe, art arda, saat 19'undan sonra, gün ışığında.
sonra hapishaneye yeni gelen komutan "general sabaha karşı ölü bulundu" dedi... hangi sabah ne zaman sabah oldu. olmadı mı.
1 Ağustos 2012 Çarşamba
Arçelik Servisi Bayraklı
aslı astarı olmayanların ezelden beri ağlama duvarı olan kulüp. adli merciler böyle bir dinleme yapmış. bu özel yetkili savcının isteği ve kontrolünde olmuş. sonra trabzonspor muhasebe kayıtları 3 temmuz itibariyle didik edilmiş. hadi devletten paranın transferi temmuz ortasında olmuş olsun. bu noktadan sonra böyle bir paranın akıbetini savcılık merciinin takip etmeyeceğini sanan tipler var. ne diyelim. daha neler için ağlanacaklar merak ediyoruz.
Arçelik Servisi Bayraklı
Arçelik Servisi Narlıdere
şöyle bir açıklama yapmış taraftarı vardı bu kulübün:
"açıkçası hopa da lazlar daha çok fenerbahçe’yi tutar. benim ailemdeki herkes de fenerbahçeli’dir. normal olan benim de fenerbahçeli olmamdır ancak kafayı biraz kaldırdığımda, biraz farklı olduğumu hissettiğim anda farklı olanla buluşabildim. farklı olan trabzonspor’du. mesela kazara fenerbahçeli olsaydım hayatımda futbolun bu kadar yeri olmazdı; en fazla arada bir fenerbahçe maçlarının özet görüntülerini izlerdim; futbolun bende bir karşılığı olmayabilirdi.
Arçelik Servisi Narlıdere
trabzonsporlu olmakla kendimi ayrıcalıklı ve farklı hissediyorum. illa bir futbol takımının peşinden gidilecekse bu takım bana göre trabzonspor’dur. bir futbol hareketi olarak trabzonspor’u desteklemek de bana göre ayrıcalıklı ve elitist bir durumdur.
futbola karşı durup da, futbol sevgisi üst düzeyde olan çok solcu, demokrat, aydın insanlar tanıyorum. onların birçoğu futbol sevgisini söyleyememiştir. aslında futbol, dünyanın en kolektif toplu hareket ve eğlence biçimidir. ancak hangi güçlerin elinde olduğu çok önemlidir. ve bugün de kötü niyetli kişilerin elinde olduğundan, futbol zarardır... futbol üstünden siyaset yapanlar, ihaleler alanlar, inşaatlar yapanlar varsa, futbol içinde çok günah barındıran bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. bunlara rağmen futbolu çok seviyorum ve trabzonspor’u tutuyorum.
trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. benim için trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti."
Arçelik Servisi Konak
yöneticileri yasa lobisi yapıp, küme düşme kaldırılsın diye uğraşanların yaptığı açıklamaları ciddiye almayacak takımdır. sen küme düşme kaldırılsın diye mehmet ali aydınların yolunu aşındıracaksın, diğer yandan taraftara oynayacak açıklamalar yapacaksın.
Arçelik Servisi Konak
kadıköy'de alınan 1-0lık mağlubiyete sevinebilen taraftarları da bünyesinde barındırır.
30 yıldır taraftarına yaşattığı en büyük sevinci , kadıköy'de tek kale oynayıp berabere kalarak fenerbahçe'yi şampiyonluktan etmek olan bir takımın taraftarından zaten daha ne beklenir ki?
Arçelik Servisi Karşıyaka
tuhaf takım, taraftarları ve ve başkanları fenerbahçe stadında kazım koyuncu'nun şarkısının maç bitiminde çalınmasını yadırgamış yakıştıramamış, ayıplamış vs. izin alınıp, telif ücretini verdiyse fenerbahçe neden ayıp sayılsın, trabzon stadında özgü bir şarkı mı ya da kazım koyuncu kendi tekellerinde bir sanatçı mı, zorlarına giden ne anlamadım ama var bu işte bir trabzonluluk....
Arçelik Servisi Karşıyaka
Arçelik Servisi Karabağlar
kötü yönetilen 4. büyüktür. bu durum, fener'e şampiyonluğu averajla kaptırdığı sene bile böyleydi. bu durum, şenol güneş gibi kendi efsanesini yaratmış bir teknik
Arçelik Servisi Karabağlar
direktörü başına getirdiğinde bile böyle. iyi yönetilseydi bazı sağduyu sahibi kendi taraftarlarının tespit edebileceği üzere puan kaybettiği her derbiden sonra bu derece ağlak olmasını engelleyebilir, adam gibi transferlerle kendini güçlendirir, özeleştiri yapabilirdi. trabzonspor başkalarını yendiğinde övüneceği kadar kendini eleştirmeyi becerebildiği ölçüde büyük bir camia olarak eski itibarını kazanacaktır. kaldı ki şimdilerde başkalarını yendiğinde bile söylenen bir takım olup çıkmıştır.
Arçelik Servisi Gaziemir
hukumetin ve cemaatin arkasina saklanip kapili kapilar ardinda is becererek devrimci oldugunu sanan takim. en son sampiyonlugunu yasadiginda buradaki cogu yazar portakalda vitamin bile degildi. isi gucu aglayip zirlamaktir. en son devletten bedava stad sozu de aldilar ama aglamalari hala bitmiyor.
Arçelik Servisi Gaziemir
ayni zamanda bu takim o kadar devrimcidir ki hukumetle olan skandal iliskisi wikileaks'te bile kendine yer bulmustur, iddianameden de son anda cikartilmistir.
Arçelik Servisi Buca
sanırsınız ki tüm dünya, bütün kurumlar birleşmiş bu spor kulübü üzerinde oyunlar oynuyor, ayağını kaydırmak için uğraşıyor, geçenlerde uefa ve inter milan takımı da dahil oldu bu kurumlara. son aylarda bütün kamuoyu sürekli bu şekilde yönlendirilmekte. bunun baş sorumlusu kendi başkanları ve yönetim kuruludur, bu şahısların yaptıkları açıklamalar, takındıkları tavırlardır.
Arçelik Servisi Buca
trabzonspor taraftarı takımlarına fazlasıyla bağlıdır. futbolu futbol, sporu spor olduğu için sevdikleri yıllardan beri apaçıktır. ne bu şekilde bir nefret yüklemesini, ne de kendi başkanları ve yöneticileri tarafından bu şekilde doldurulup yanlış yönlendirilmeyi hak etmektedirler. dimdik duracağı yerde sürekli ağlamaklı tavır takınan bu adamlar en büyük saygısızlığı kendi taraftarına yapmaktadır.
not: fenerbahçeliyim.
Arçelik Servisi Bornova
canım, ciğerim, takımım.
çok şükür bu takımın polis kameralarıyla tespit edilmiş dolar transferleri yok.
çok şükür bu takımın kendi pisliğini örtmek için "amaaa onlarda yaptı" diyebilecek taraftarları yok.
Arçelik Servisi Bornova
çok şükür bu takımın ezeli rakibi diye geçindikleri takımın başkanını arayıp "bunların götü çok kalktı" diyen bir başkanı yok.
çok şükür bu takımın "x takımın penaltıları irdelenmeli" diyen ve bunun üzerine "o zaman elini sıkmamıştım çünkü gereksiz demeçleri vardı" diyen bir teknik direktörü yok.
çok şükür bu takımın sürülecek tarlaları, tatile çıkacak ayşe'leri yok.
çok şükür bu takımın x futbolcuyu aylar öncesinden transfer etmişken, televizyonlarda sanki son dakika transferiymiş gibi tanıtacak bir yöneticisi yok. (çok komiktir açın izleyin)
çok şükür bu takımın açık açık şike yapılmasına karşın, korumasına ihtiyacı olan federasyon başkanı yok.
çok şükür bu takımın renkleri hala bordo-mavi'dir. formasına bok bulaşmamıştır.
çok şükür sen varsın trabzonspor. medyan, arkanda desteğin olmadan bu kadar dik yürüyebilmene önceleri şaşıyordum ama artık şaşırmıyorum çünkü ne zaman sendelesen ben sana desteğim trabzonspor.
Siemens Servisi Buca
birakin kap'a bildirimi , bizzat ünal baskan kendisi beni arayip yako, hamit ve amrabat ile resmi görüsmelere basladik haberin olsun dese, transfer haberini galatasaray.org'da görünceye kadar sevinmem arkadas. hala hamit'in geleceginden emin degilim. onun icin sevinmeden önce galatasaray.org'da bilmem kac seneligine bilmek kac paraya anlastik haberini görmeden, okumadan inanmam.
Siemens Servisi Buca
haa bu transferler olursa sevinirim, ama bu kadar galayana getirip milleti bir de olmaz ise o zaman siz görün samatayi, eglenceyi.
en son kewell keita baros elano arda santos jo varken bu kadar gaza gelmişti taraftar. sonuç malum. futbolun sahada oynandığını unutarak kağıt üzerindeki kadroyla (hele resmiyet kazanmamış transferlerle) hava atmanın bir anlamı yok. önce resmi siteden transferler açıklansın. sonra lig başlasın takım düzene girsin. o zaman iddialı konuşmaya başlarız. daha çok erken. amacım sözü geçen transferlere burun kıvırmak değil. sadece daha hiç bir şey belli değilken şampiyonlar ligi'nde çeyrek final laflarının havada uçuşması biraz saçma geldi bana.
Bayraklı Beko Servis
2012-2013 transferini bitirmiş gibi gözüken takımdır. melo'nun en azından kiralık alındığını varsayıyorum. nuri şahin zaten kritik pozisyonları dolu olan gs takımına çok şey katamaz.
fatih terim'in 2013 galatasaray'ında geriye bir tek yardırgaç bir kanat oyuncusu kaldı. hızlanması durması kalkması iyi, üfürmeyle yere yığılmayacak, takım oyununa q7'den daha adapte bir adam vardır muhakkak hoca'nın aklında. heerenven'li mi olur, amrabat mı olur bilemem ama kadronun zayıf noktası burası. ne kadar pas takımı olursanız olun, sonuçta barça değilsiniz, bu şampiyonlar liginde oraya sağlam bir adam şart.
Bayraklı Beko Servis
yalnız en son lucescu'nun beşiktaş'ında böyle sağlam bir kadro planlaması, iyi bir takım havası görmüş idim lakin okan koç, pancu vs oyuncuların çaptan düşmesi, samsun maçı vs. yüzünden ultra başarısız olmuştuk. futbolda kontrol edemeyeceğimiz zibilyon adet parametre olduğundan bazı şeylere çok güvenmemek gerektiğini öğrenmiştim. bu bakımdan kanatlarda engin baytar, hamit, riera, çolak gibi adamlara çok güvenilmesin özellikle avrupa maçlarında. ha uğur boral'dan her türlü iyidir orası ayrı.
Bayraklı Beko Servisi
ahahahahah. amina koyim cok senlikli ortammis burasi. kafana esen senaryoyu yaziyorsun sonuna da "kotulersen kotule bence boyle" diyosun ve o gercek oluyor. lan dumbuk senin kafani yarisinda soktugun muhabbette kacirdigin yerler var. adam feeder club demis, bu transferler hukuksuz demis, emenike olayinin asli bu, savci cagirsin diyen bile var amina koyim. ona konusurken lafin ortasinda yirtik dondan cikar gibi gelip "ehe melaba ben de bisey dicem" diye girer sonra da sacmalarsan zeka geriliginde bir numara oldugunu kanitlarsin.
Bayraklı Beko Servisi
bu superzeka kus familyasi umut bulut'u trabzonda oynarken nasil ayarttigimizi da aciklarsa sevinirim. toulouse a git sonra biz seni kiralayacaz demis olabilir galatasaray tabi. hayal gucu sinirsiz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)